Depremden etkilenen kişilerin temel ihtiyaçlarına, bize destek veren donörlerimizle birlikte cevap veriyoruz. Diakonie Katastrophenhilfe’nin uygulayıcı ortağı olarak, Avrupa Birliği İnsani Yardım Kurumu tarafından finanse edilen projemiz kapsamında bu sene 62 bini aşkın kişiye ulaştık.
Türkiye’deki insani yardım ihtiyaçları açısından benzeri görülmemiş ölçüde zor bir seneyi geride bıraktık. Resmi verilere göre 53 bin 537 kişinin hayatını kaybettiği, 11 ilde 9.1 milyon insanın hayatını doğrudan etkileyen 6 Şubat Depremlerinin etkileri uzun yıllar devam edecek. Depremden en çok etkilenen bölgelerde temel ihtiyaçlar hala devam ediyor. Acil durum çalışmalarımızın büyük bir kısmıysa bu bir sene boyunca bize destek veren donörlerimizin katkısıyla mümkün oldu. Diakonie Katastrophenhilfe’nin uygulayıcı ortağı olarak, Avrupa Birliği İnsani Yardım Kurumu tarafından finanse edilen projemiz de bunlardan biriydi.
Mart 2023 - Şubat 2024 arasında yürüttüğümüz bu projede iki ana odak noktamız oldu. Depremden en çok etkilenen bölgelerde hijyen ihtiyaçlarına cevap vermek; acil durumda ruh sağlığı ve psikososyal destek hizmeti sunmak.
Barınma Alanlarında Temizlik İhtiyacına Çözümler
Hatay, Adıyaman ve Kahramanmaraş’ta devam ettirdiğimiz su, sanitasyon ve hijyen çalışmaları kapsamında 42 bin 785 kişiye temizlik paketleri dağıttık; hijyen kurulumlarımızdan 10.760 kişi yararlandı.
Konteyner kentlerin henüz kurulmadığı ilk dönemde çadır alanlarında kurmaya başladığımız su depoları, seyyar duş ve tuvaletler sayesinde, afetten etkilenen kişilerin hijyen ihtiyaçlarına cevap verebilmeyi amaçladık. Aradan geçen bir yılda, konteyner kentlerde yaşayanların nüfusu artsa da, deprem bölgesinde hala gayri resmi barınma alanlarında yaşamak zorunda kalan, çadır ya da katlanabilir konteyner gibi çözümlerle barınma sorununu çözmeye çalışan 88 binden fazla aile yaşıyor[1]. Biz de en kırılgan gruplardan başlayarak gayri resmi alanlarda yaşayan kişilere destek sunduk. Kahramanmaraş’ta çadır alanında yaşayan Fadime de bu desteği alan danışanlarımızdan biriydi: “Konteynerde kalanların içeride duşu var, çadırda kalanların yok. Bu alanda kurulan duş ve tuvaletleri kullanıyorlar. Ben en çok su deposunu kullanıyorum.”
Sadece kurulumlar değil, hijyen paketleri dağıtımlarımızla da temel ihtiyaçlara cevap vermek için çalıştık. 5 kişilik bir ailenin ihtiyaç duyacağı deterjan, sabun, tuvalet kağıdı, şampuan gibi malzemeleri içerirken temizlik paketlerimiz ya da hijyenik ped, nemlendirici, iç çamaşırı, saç fırçası, cımbız gibi ürünler içeren kadın bakım paketlerimizle, acil ihtiyaçlara çözümler bulduk. Dağıtım planlamamızı, tüm acil durum operasyonumuzu da şekillendiren ihtiyaç analizleri ışığında yaptık.
Temizlik malzemeleri dağıtımlarının yanı sıra, barınma alanlarında temizliğin korunması için neler yapılmasını gerektiğini de danışanlarımızla konuştuk, Adıyaman’da bir konteynerde yaşayan Fatima, bu desteklerin etkisini şöyle anlattı: “Bilgilendirme oturumları çok faydalıydı. Daha önce çocuklarım okuldan gelince direkt ayakkabıyla eve giriyordu, şimdi bunun olmaması gerektiğini biliyorum. Temizliğe dair broşürler dağıttılar, hepsine uymaya çalışıyoruz.”
Psikolojik Destek ve Koruma
Projemizin bir diğer önemli ayağı da ruh sağlığı ve psikososyal destekti. Sosyal çalışmacı, psikososyal destek çalışanı ve psikologlardan oluşan mobil ekiplerimiz, deprem bölgesinde daha fazla kişiye erişebilmek için mobil karavan sistemimizle barınma alanlarında hizmet sağladı.
Depremin en çok etkilediği dört ilde verdiğimiz desteğin yanı sıra, Batman, Diyarbakır, Mersin ve Şanlıurfa’da, yani depremin etkilediği şehirlerde yaşayan kişilerin yoğun olarak göç ettiği bu dört şehirde de destek vermeye devam ettik. MHPSS etkinlikleriyle birlikte bilgilendirme oturumları düzeledik; okul kaydı desteği ve ayni ya da nakdi destek verdik. Bilgi ve Destek Hattımız aracılığıyla, depremden etkilenen kişilerin doğru bilgiye ulaşmasına vesile olduk. 2023 yılında 13.012 farklı destek sağlayarak koruma çalışmalarımızda toplam 8.792 kişiye ulaştık.
Kahramanmaraş’ta bir konteyner kentte bir süre kalan karavanımızda psikologdan destek alan 20 yaşındaki Zekiye, aldığı desteği şöyle anlatıyordu: “Konteyner kente hiç ısınamadım. Aidiyet problemim vardı. Bazen çok güçlüyüm, ama bazen kendimi çok güçsüz hissediyorum. Konuşmaya ihtiyacım varmış. Psikologla görüşmek çok iyi geldi.”
Afetin yarattığı travmanın etkilerinin azaltılması ve kişilerin iyilik halini artırmak için, bireysel psikolojik görüşmelerin yanı sıra psiko-eğitimleri de sıklıkla düzenledik. Bu oturumlarda, hem bireylerin ruh sağlığını korumaları için başvurulabilecek yöntemleri, hem de ebeveynlerin çocuklarıyla daha iyi bir ilişki kurabilmesi için yapılabilecekleri aktardık. Pozitif ebeveynlik oturumlarımıza katılan Büşra, bu oturumların olumlu etkilerinden şöyle bahsetti: “Oturumlardan eve gidince çocuğuma karşı biraz daha ılımlı, sabırlı olmaya başladığımı fark ettim. Birine bir derdini anlatır da rahatlarsın ya, buraya gelince öyle hissediyorum.”
Yetişkinlere yönelik bu çalışmalarla birlikte, çocuklar için de psikososyal etkinlikleri düzenledik. Bu etkinliklerde, en önemli amacımız çocukların deprem sonrası duygu ve düşüncelerini aktarabilmelerine alan açmaktı.
Zor bir yılı destekçilerimizin katkısıyla geride bırakıyoruz. Önümüzde daha gidilecek çok yol var. Hem uluslararası hem de yerel dayanışmanın bir parçası olarak deprem bölgesinde çalışmaya devam edeceğiz.
[1] https://www.hayatadestek.org/wp-content/uploads/2024/02/230204_HayataDestek_Sitrep29.pdf
Yazıyı okuduğunuz ve buraya kadar geldiğiniz için teşekkürler. Şimdi hazır buradayken hayata destek olabilirsiniz.