Hayata Destek Hatay erişim ekibinde 4 yıldır saha çalışanı olarak görev alan Mine Çelik Çökmez, 6 Şubat depremleri sonrasındaki dönemde kadınlara destek çalışmalarındaki değişiklikleri anlatıyor.

6 Şubat’ta meydana gelen ve 9 milyondan fazla insanı etkileyen depremin üzerinden 7 ay geçti. Depremlerden önce, Danimarka Mülteci Konseyi'yle (DRC) birlikte yürüttüğümüz, Avrupa Birliği tarafından finanse edilen Hatay'daki insani yardım projesinin ana hedefi, başta mülteci kadınlar ve çocuklar olmak üzere hassas durumdaki grupları toplumsal cinsiyete dayalı şiddete karşı güçlendirmekti. Bu nedenle, hem medeni haklar hem de toplumsal cinsiyete dayalı şiddet konusunda farkındalık artırma oturumları düzenliyorduk. Afet çalışma şeklimizi ve bilgilendirme oturumlarımızın içeriğini değiştirdi. Geçtiğimiz yedi ay içinde afetten etkilenen tüm nüfusa barınma, temel ihtiyaçlar, gıda ve gıda dışı ihtiyaçlar konusunda destek olmak bir numaralı önceliğimiz haline geldi.

AFET ODAĞINDA BİLGİLENDİRME İHTİYACI

Bir yandan bu ihtiyaçları gidermeye çalışırken bilgilendirme oturumlarımız da şekil değiştirdi, deprem öncesinde gündemimizde olmayan kira desteğine başvuru, deprem hasar tespiti süreçleri, yeni sosyo-ekonomik destek mekanizmaları gibi konularda bilgilendirme oturumları düzenlemeye başladık. Elbette oturum düzenlerimiz de değişti. Önceden İskenderun ilçesinde çalışırken bugün Antakya merkez, Reyhanlı, Kırıkhan gibi depremden en çok etkilenen bölgelere de gidiyoruz. Bazen mahalle arasındaki bir geçici barınma alanında oturumlarımızı yapıyoruz, bazen de riski en aza indirecek çözümler arıyor; tek katlı ve hasarsız binalarda danışanlarla buluşuyoruz.

TOPLUMSAL CİNSİYET EŞİTSİZLİĞİNE AFETİN ETKİSİ

Deprem öncesinde projemizin en önemli ayağı olan toplumsal cinsiyet temelli şiddete karşı farkındalık yaratma hedefi bu süreçte daha çok önem kazandı. Geçici barınma alanlarında kalabalık aileyle yaşamak zorunda kalan, temel ihtiyaçların bile çok zor karşılanabildiği alanlarda tüm ev işi yükünü üstlenen kadınların hem psikolojik hem de fiziksel şiddet riskine açık olduğunu gözlemliyoruz. Bilgilendirme oturumlarımıza katılan bazı danışanlar, sadece eşlerinden değil, kayınvalide, görümce gibi diğer aile üyelerinden de psikolojik şiddet gördüğünü aktarıyor. Afetin yarattığı kaygı ve travmanın üstüne eklenen şiddet riskini önlemeye çalışıyor; kadınlara şiddet durumunda başvurabilecekleri destek mekanizmalarını aktarıyoruz.

ACİL/TEMEL İHTİYAÇLAR

Öte yandan, bilgilendirme oturumlarına yönelik olumlu geri bildirimler alsak da, özellikle deprem öncesinden tanıdığımız danışanların bu bilgilendirme oturumlarına geliş motivasyonları da artık farklı. Daha önce kadınların haklarıyla ilgili bilgileri öğrenmek için bize başvuran danışanlar artık su, barınma, gıda gibi temel ihtiyaçlarını dile getirmek için bu oturumlara katılıyor. Biz de çalışma düzenimizi ihtiyaçlara göre şekillendiriyoruz. Oturumların ardından yaptığımız ihtiyaç analizleriyle, hijyen paketi, kadınlara özel bakım paketi, gıda paketi gibi ihtiyaçları tespit ederek danışanlarımıza dağıtım ekiplerimiz aracılığıyla ulaştırıyoruz. Deprem öncesi olduğu gibi, bilgilendirme oturumlarına katılan ve koruma riski altında bulunan danışanlarımızı, koruma ekiplerimize yönlendiriyoruz.

Deprem bölgesinde ihtiyaçlar şekil değiştirse de maalesef azalmıyor. Hayata Destek Hatay ekibi olarak birçoğumuz, doğrudan depremden etkilenenler arasındayız. Dolayısıyla hem kendi yaşadıklarımız, hem insani yardım desteği ulaştırdığımız kişilerin gözünden dayanışmanın iyileştirici gücünü biliyoruz. Depremle yıkılan hayatların yeniden inşası, afet sonrası iyileşme için hayata destek olmayı sürdürüyoruz.

* Avrupa Birliği İnsani Yardım Kurumu (ECHO) tarafından finanse edilen, toplumsal cinsiyete dayalı şiddete karşı mültecilerin korunması projesini Danimarka Mülteci Konseyi’yle (DRC) birlikte yürütüyoruz.

 

Yazar: Mine Çelik Çökmez
Saha Çalışanı / Hatay

Editor: Gözde Kazaz
İletişim Uzmanı / İstanbul

Arşiv

Bültenimize Üye Olun

    crossmenuchevron-downarrow-left