Böyle
yazı başlığı olur mu demeyin,olur..
Don’t say “what kind of title is this?”
Eğer
karşınızda kırık terliği, ağladı ağlayacak yüzüyle, boyluca, onbeşli yaşlarda
bir kız çocuğu panik içinde sağa sola koşuşturuyor ve sorunuza paramı kaybettim
diye yanıt veriyorsa ve kaybettiği para 1 TL ise bu bal gibi de çocuk dostları
ile paylaşılacak yazı başlığı da olur...
If a little girl around 15 years old with
broken slippers, in a panic, who is about to cry, and running like crazy,
answers your question as "I have lost my 1 TL", then it is definitely a story
title that you can share with child friends.
Ordu'dan
fındık işçilerinin yanından yazıyoruz. Onbeş yaşı nasıl buldunuz, soluklanıp,
bir yol düşünün, küçük mü, büyük mü...Ya da çocuk mu, değil mi..
We
have been writing you from Ordu, near seasonal workers. What does 15 means to
you? Is it young or old.. Child or not?
Çocuk
olmaya çocuk, küçük olmaya da küçük...Bu yaşamın içinde nerede bir bakalım
dilerseniz..It’s
definitely child and inevitably young.. Let’s find out where is she in her
life..

Kerem Yucel, Ağustos 2012, Ordu

 

Adını
bilmiyorum, sormadım da ama öyküsünü, yaman öykülerini  öğreniyoruz, öğreniyorum. Onlar bir başka
kavruluyorlar, biz de yüreğimizle, beynimizle onlarla kavruluyoruz.
I
do not know her name, did not ask but I am learning / we are learning their
challenging stories.
Kısaca
anımsatayım. Ordu Valiliği, Hayata Destek Derneği ile birlikte fındık
işçilerinin toplandığı çadırkentlerden birinde bir yaz okulu çalışması yapıyor.
Fındığa çocuklar gitmesin, fındıklar çocuk eli değmeden toplansın diye..
Dernek; çoğunluğu Üniversite öğrencisi gençlerle birlikte 15 kişi ile Uzunisa
Çadırkentinde ve zaman zaman da Perşembe Efirli kampında çalışıyor. Bir yandan
3-6 yaş için okul öncesi, diğer yandan 7 ve yukarısı için cıvıl cıvıl bir dizi etkinlik
yapılıyor, yeni şeyler öğrenmeleri, eğlenmeleri için çalışılıyor, öte yandan da
"çadırlarda çalışıyoruz.
 Let me briefly remind you. Ordu Governorship
and Support to Life is conducting a summer camp to prevent child labour, in one
of the tent cities where seasonal hazelnut workers stay. Support to Life is working
with 15 people who are mostly university students in Uzunisa tent city and
sometimes in Perşembe/Efirli tent city. There are kinder garden education for
3-6  years old and lots of inspiring
activities for the ones who are older than 7. On the other hand, we are working
in tents.
Çocuk
denizinin içinde hayata" dokunmaya, öğrenmeye anlık ve uzun soluklu   çözümleri üretmeye gayret ediyoruz. Kreşleri
açtırıp Valilik dört çocuk eğiticisi , beden eğitimi, müzik,resim öğretmeni
görevlendirince, kadınların yükünü bir parça azaltıp, çamaşırlarını yıkayacak
-aksa sa da-çözümler bulunca mutlu oluyoruz.
In a sea filled with children we are
endeavoring to touch their lifes, learn and find both instant and long term solutions.
After governorship opened  kinder garden
classes and assigned 4 teachers (sports, music and painting teacher) we wanted
to get the lift from the women’s shoulder with finding solutions for laundry.
Çocuklar,
aileler bir yandan gidiyor, bir yandan geliyor. Malum fındık önce düzde
toplanıyor, sonra yukarılarda. Yukarılara çıkıldıkça kimi ailelerde
çadırlarıyla gidiyor. Onun için kimi metropol teorisyonlerinin
"çocuklardaki gelişmeleri ölçtünüz mü" sorularının alanda karşılığı
her zaman yok. Ölçemiyoruz ama görüyoruz, yapılan olumlu her şeyin olumlu bir
karşılığı var. Gözlemsel olarak sevginin gücünü, değiştirici, geliştirici
gücünü görüyoruz. Çocuklarda gerçekten çok hızlı olumlu karşılıkları görüyoruz.
Children and families are coming and going.
Known, hazelnut is first being picked on flat terrains and then on upper regions. Some
families leave the tent camp once they start picking hazelnut in upper region.
That is why there is no definite answer to some “Metropolis Theorists” question
“Have you evaluated the progress on children?”. We are not able to evaluate but
we can observe, there is a equivalent reaction to each and every good thing
being done. We observe the power of love that alters the behaviors and develops
them. We see the reaction in children so fast.
Göçer
tarım işçileri, aileleri, kadınlar, geldikleri, gittikleri yerlerdeki yaşam
koşulları kötü, çok ama çok kötü. Bu çağa da, bu güzel, büyük Ülkemize de,
insanlığa da yakışmıyor, sığmıyor. Bu tek bir kentin sorunu değil, orada da
çözülemez. Daha geç sanıyorduk ama buradakiler Mart başında yollara çıkıyorlar.
Kasım'a kadar benzer ağır şartlarda çalışacaklar. Konya'da pancar çapalamakla
başlamışlar, Malatya'da kayısı, Karadeniz de fındık Eylül den itibaren İç Anadolu
da sebze ve Şanlıurfa da pamukla bitirecekler.
Seasonal
workers life conditions are really really bad in everywhere they live. It does
not suit neither to this century nor to our lovely country. This is not one
city’s problem and it can not be resolved in one city. We thought that the timing was a bit
later but seasonal workers strike out on the beginning of March and carry on to
their harsh living and working conditions until November. In Konya they grap up
beet, apricot in Malatya, hazelnut in black sea and starting from October,
vegetable in Central Anatolia and finally cotton in Şanlıurfa.
Kerem Yücel, Ağustos 2012, Ordu

10
bilemediniz 15 metrekarelik çadırlara sığan öyle sarsıcı görüntüler var ki, ne,
nasıl, kim çözecek, ne yapabiliriz diye onlarca düşünsel gel gitleri
yaşıyoruz..

There are so many shocking images that fit
in, 10 at the most 15 square meter tents. We are living intellectual tide turns
with the questions “what, how, who will resolve, what can we do?”
Bir
yanda ciddi ağır yoksulluk var, öte yanda temeli ekonomik yoksulluğu aşmış sosyo-kültürel
sorunlar var. Daha yalını ile “çocuk işçiliğini” yaşamın-geçimin doğal parçası
haline dönüştürmüş, ekonomik olarak “hallice olanlar” var. Bir sezonda bir
çocuğun beş-altıbin liraya kadar aileye para kazandırdığı anlaşılıyor. Okullar
“devamsızlığa” göz yumuyor. Hemen kızmayın “ben öğretmen olsam ne yapardım”
sorusunu, “göz yummadığınız zaman, özellikle kız çocuklarının okuldan tümüyle
alınması” ve bunun da yaptırımsız kaldığı gerçeği ile yan yana düşünün
isterseniz.
On the one hand there is serious poverty and
on the other hand there are sociocultural issues whose bases exceeds economical
poverty. To be more precise, there are some families who are not so poor but
see child labour as a natural fact. It is understood that in one season a child
made them earn 5.000 TL - 6.000 TL. Schools turn a blind eye to the non-attendance.
Don’t get mad right away, think the question “ what would I do if I were a
teacher?” with “ If you do not turn a blind eye, especially girl students would
be taken from schools completely” together and remember that there is no
sanction. 

Kerem Yücel, Ağustos 2012, Ordu
Bir
iki başlık daha...Çadırlarda çok sayıda gebe var..Büyüklerin sözleri
dinleniyor. Çookkk çocuk var. Devamı da geliyor. Gebelik izlem çalışması yok.
Zaten kim nerede izleyecek. Kayınpederle aynı çadırda olanlar gebeliklerini
saklayabildikleri kadar saklıyorlar..Ayıp olduğu kanısıyla “hastayım” diyorlar.
Ansızın “bilinen” bilinmezliğin sonucunda doğum yapıp, iki-üç gün içinde
bebeleriyle “çadırlarına”  ve tandırdan,
su taşımaya “kutsal diğer görevlerine” dönüyorlar. Bebelerde aynı koşularda
doğup, yaşama merhaba diyorlar..
One or two more titles.. There are lots of
pregnant women in tents.. They are listening the elder people.. Lots of
children and it continues. There is no maternity observation.. As a matter of
fact who will observe, in where.. The ones who live with their father in law, hide
their pregnancy until the end. They believe that it is shame so, say that they
are “sick”. All of a sudden they give birth as a result of known obscurity and
in two, three days time they go back to the tents with their babies and go back
to their holly responsibilities from tandoor to water supplying. Babies come to
life in same conditions and say hi to world.
Kerem Yücel, Ağustos 2012, Ordu

Bir
başka merhaba da çocuk gelinlere, annelere...Onlar da çoklar, kumalar ve
hallerini yadırgamıyorlar. Üç çadır yan yana üç evli ve çadırlar arası
“hakkaniyeti” göz ardı etmeyen erkekler i var..Göz ardı edilemeyecek bir başka
işçilik var..Kardeşlerinden ve çadırın ayak işlerinden sorumlu, genellikle 12
yaş altı kız çocukları. Cılız, çocuk bedenleriyle kardeşlerini taşıyan 10-12
yaş altı kızlar..Bütün getir götürlerde onlara emanet.15-16 da kimisi kendisi
kurtuluş sanarak, kimisi de zorlanarak evlendirilecek çocuklar...

Another hello to child brides, mothers..
They are also plenty, co-wifes and they do not find their situation odd. Three
tents alongside, three marriage.. They have responsibilities that cannot be passed
over. Girls, below than 12 years old have the responsibility to take care of
their sisters and run errands of tents. Girls who are 10 or 12 years old, carrying
their brothers and sisters with their skinny and weak bodies. All the swapping
belongs to them. When they become 15 or 16, some of them will see as salvation
and some will be forced to get married.
1TL
diye başlamıştık yazıya.. Onbeşlik kızımız için. Sorularımızı anımsayın
isterseniz.. Neyse ki, 1 TL’yi bizden birisi bulmuş ve sahibini arıyordu. Biraz
inanmaz gibi oldu, ama kaybettiği 1TL yi gözleri ışıldayarak aldı.
We started as 1 TL.. For our 15 years old
girl.. Remember our questions, if you like.. Fortunately, someone from our team
have found 1 TL and was looking for the owner.. At first she did not believe but
then took the 1 TL with a sparkle in her eyes..
Biz
mi, nedense gözlerimizi başka taraflarda gezdirerek hayatı seyrediyorduk.
Nasılsınız?...
Us? We were sightseeing life with our eyes
looking another side.. How are you?
Dr. Bülent İlik
Hayata Destek "Çocuk Eli Değmeden" Proje Yöneticisi Proje hakkında detaylı bilgi için tıklayın
For more information please click here

 

Arşiv

Bültenimize Üye Olun

    crossmenuchevron-downarrow-left