Yeni eğitim-öğretim yılı başlıyor. Sadece çocuklar ve gençler için değil, hepimiz için öğrenecek çok şey var. Biz, Hayata Destek olarak bu eğitim-öğretim sezonunu öğrenmenin tadını çıkararak geçirmek istiyoruz. Hem de çocukların gözüyle...

Bu eğitim-öğretim yılında da okul sıralarında akranlarıyla beraber öğrenmenin tadını çıkaramayacak çocuklar olacak. Ve onların varlığından haberdarız. Türkiye’de sayıları 2 milyona yaklaşan çocuk, çalışmak zorunda bırakılıyor. Yani 2 milyon çocuğumuz oynayarak, okuyarak, keşfederek, sadece meraklı bir çocuk olarak öğrenmenin keyfiyle yaşama hakkından mahrum kalıyor. Oysa biliyoruz ki Türkiye’de çocukların çalıştırılması hem yerel mevzuat hem de taraf olunan uluslararası sözleşmeler dahilinde yasak.

Çalıştırılan çocukların her on tanesinden 8’inin emeği, kayıt dışı ekonominin parçası oluyor. Fabrikada, fırında, lokantada, atölyede, tarlada çalıştırılan çocuklar, görünmezleşerek gündemimizden teğet geçiyor. Ocak 2013 ile Mayıs 2019 tarihleri arasında 385 çocuğun iş cinayetlerinde hayatlarını kaybettiklerini bilmemiz[1] dahi bunu değiştirmiyor.

Türkiye, Birleşmiş Milletler’in 2015’te belirlediği Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri’ne uygun olarak 2023’e kadar çocuk işçiliğinin en kötü biçimlerine, 2025’e kadar ise çocuk işçiliğinin tüm biçimlerine son verme taahhüdünde bulundu. Hayata Destek olarak biz de, bu çabanın sivil bir parçası olmayı görev biliyor, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı bulunan 23 milyon çocuğumuzla; 5 milyonluk göçmen nüfusun 2,5 milyonunu oluşturan çocuklarımızın korunmaları ve kendilerini gerçekleştirebilmeleri için çalışıyoruz. Çocukların, kendilerini, haklarını ve dünyayı öğrenmeleri için türlü çeşitli faaliyetler yürütüyor; onları meraklarını taze tutarak, sorgulama becerilerini destekleyerek güçlendirmeyi amaçlıyoruz. Çünkü biliyoruz ki çocuğun korunması, her bir yetişkinin ve bütün bir toplumun ortak sorumluluğudur.

Önümüzdeki günlerde, #ÇocukGözüyle #TarihteBugün etiketiyle, hayatlarına destek olmak üzere buluştuğumuz çocukların gözlerinden bilgiler paylaşacağız. Biz bu sömestr, çocukları hak ihlallerine dair verilerle değil; yargısız, heyecanlı, çekincesiz, meraklı zihinlerinin yansıması imajlarla temsil etmek istiyoruz. Onların dünyasından insanlık tarihinde önem taşıyan tarihî gelişmeleri yorumlamak; çocuk aklının berraklığıyla hayata bakabilmeyi, ‘öğrenmeyi’ tecrübe etmek istiyoruz. Çünkü biliyoruz ki en güzel değişim, öğrenmenin tadını alan zihinler tarafından sağlanabilir.

Bu sömestr sizi, #TarihteBugün olanları #ÇocukGözüyle, bir çocuk merakı ve yaratıcılığıyla anlamak, yorumlamak; öğrendiklerimizle bugünü çocuklarla el ele inşa etmek için sizi de çocuklara kulak vermeye davet ediyoruz. #TarihteBugün çocuk olmak kolay değil ama onların gözünü paylaşarak hayatlarına destek olmak çok kolay.

[1] http://haber.sol.org.tr/

Arşiv

Bültenimize Üye Olun

    crossmenuchevron-downarrow-left