Kahramanmaraş’taki mobil konteynerimizde sunduğumuz ruh sağlığı desteğinden faydalanan Zekiye, Büşra ve Fatma* anlatıyor.

11 şehirde 9,1 milyon kişinin etkilendiği, yıkıcı 6 Şubat depremlerinin üzerinden 7 ay geçti. Barınmaya, su ve gıdaya, hijyen, tuvalet ve duşa, eğitim malzemelerine ihtiyaç hala elzem. Ayrıca psikolojik destek ve psikososyal destek de önemini koruyor. Yerinden edilen, zor şartlarda aylardır yaşamak zorunda kalan, bazıları yakınlarını kaybetmiş ya da kendileri yaralanmış afetten etkilenen insanlar, uzun süreli travma etkileriyle yaşıyor. Ekonomik belirsizlik, gelecek kaygısı gibi unsurların yanında, depremin etkilediği bölgede hala devam eden artçı sarsıntılar da var olan stres nedenlerinin üstüne ekleniyor.

Hayata Destek, Hatay, Adıyaman ve Kahramanmaraş başta olmak üzere, afetten etkilenen kişilere destek oluyor. Çalışma alanlarımızın önemli bir kısmını ise ruh sağlığı ve psikososyal destek (MHPSS) oluşturuyor. Gayri resmi barınma alanlarında ya da resmi çadır ve konteyner kamplarda hem çocuklara hem de yetişkinlerle oturumlar düzenliyoruz. Psikososyal destek faaliyetlerimizle çocukların iyi olma haline destek oluyor, bazen oyunun iyileştirici gücünü kullanırken bazen de duygularını ifade etmelerine alan açıyoruz. Yetişkinlere yönelik çalışmalarımızın iki ayağı var: bireysel psikolojik destek ve psiko eğitim oturumları.

Bu çalışmaları yürüttüğümüz yerlerden biri de, depremin merkezi olan Kahramanmaraş’taki Necip Fazıl Kısakürek Konteyner Kent. Mayıs’ın ilk haftalarında yerleşimlerin başladığı bu konteyner kentte 6 bini aşkın kişi yaşıyor. Hayata Destek’in yanı sıra çeşitli sivil toplum kurumları da bu geçici barınma alanında çalışma yürütüyor. Marketi, çocuklar için oyun alanları, kadın merkezi  bulunan bu barınma alanı, afetten etkilenen kişilerin barınması için görece iyi durumda olan seçeneklerden biri.

Hayata Destek, yaklaşık 1 aydır bu konteyner kentte mobil karavan ve konteynerinde ruh sağlığı ve psikososyal destek etkinliklerine devam ediyor.

“Konuşmaya İhtiyacım Varmış”

Bireysel psikolojik destek alan danışanlarımızdan biri de 20 yaşındaki Zekiye. Adana Çukurova Üniversitesi’nde hukuk bölümü 4. Sınıf öğrencisi olan Zekiye, depremin olduğu 6 Şubat’tan iki gün sonra, ailesini ziyarete geldiği memleketinden okuduğu şehre dönecekti ama mümkün olmadı. Evleri ağır hasar aldı. Kızılay’ın kurduğu çadırlarda birkaç ay yaşadıktan sonra konteyner kente yerleştiler. 3 kardeş, anne ve babadan oluşan 5 kişilik aile, tek odalı bir konteynerde kalıyor:

“Bir kardeşim koltukta yatıyor, annem-babam odada kalıyor; biz de iki kardeş yerde yatıyoruz. Sıkışık tabii ama en azından çadırdaki gibi değil; sıcak suyumuz var, kendimize ait banyomuz var, sıra bekleme derdimiz yok, klimamız var” diye anlatıyor konteyner yaşantısını.

Zekiye Hayata Destek’in bireysel psikolojik görüşme hizmeti verdiğini öğrenince hemen iletişime geçmiş:

“Konteyner kente hiç ısınamadım. Aidiyet problemim vardı. Bazen çok güçlüyüm, ama bazen kendimi çok güçsüz hissediyorum. Yalnız kalmayı çok seviyorum ama burada böyle bir alan hiç yok. Zaten destek almak istiyordum.”

Hayata Destek psikoloğundan ihtiyaç duyduğu desteği almaya başlayan Zekiye, seansların oldukça etkili olduğu görüşünde:

“Konuşmaya ihtiyacım varmış. Ailesine her şeyini anlatabilen bir insan değilim, arkadaş çevrem de çok geniş değildir. Psikologla görüşmek çok iyi geldi.”

“Artık Çocuğuma Karşı Daha Sabırlıyım”

Mobil MHPSS ekiplerimiz, etkinlik öncesinde konteynerleri dolaşarak bilgilendiriyor. Katılmak isteyenler de oturumlara geliyor. Psiko eğitim oturumlarında afet sonrası kişinin ruh sağlığını korumak için öneriler paylaşılıyor. Yanı sıra, özellikle çocuklu yetişkinler için düzenlenen afet sonrası olumlu ebeveynlik oturumlarında, travma yaşamış yetişkinler ve çocukların iletişim kurabilmesi için ipuçları paylaşılıyor. Bu oturumlara katılanlardan 26 yaşındaki 2 yaşında bir kız annesi olan Büşra, farklı deneyimleri duymanın iyi geldiğini düşünüyor:

Oturumlardan eve gidince çocuğuma karşı biraz daha ılımlı, sabırlı olmaya başladığımı fark ettim. Çünkü benim de psikolojim bozuk, şimdi çocuğum beni sinirlendirse de pozitif yollar aramaya çalışıyorum. Birine bir derdini anlatır da rahatlarsın ya, buraya gelince öyle hissediyorum. Sadece benim çocuğum böyle gibi hissediyordum; böyle olmadığını gördüm.”

“Farklı Çözüm Yolları da Varmış”

27 yaşındaki Fatma da psiko eğitim oturumunun katılımcılarından biri. Kendi evleri yerle bir olunca Fatma, 5 yaşındaki kızı ve eşi 2 ay çadırda kaldı. Mayıs ortasından beri konteynerde yaşıyorlar. Fatma konteyner yaşamını “küçük, minimal bir yaşam” olarak tanımlıyor. Tesellisi, 3 kişilik bir aile olarak konteynere sığmakta sorun yaşamamaları. Konteynerde tanımadığı insanlarla bir arada yaşamın en zor kısmı olduğu görüşünde. Oturumların kendisi için bir olumlu yanı ise başkalarıyla temas edebilme:

Bizim için değişiklik oluyor. Evden çıkıyoruz, sohbet ediyoruz, farklı yaşamları dinliyoruz. Problemleri çözmenin farklı yolları da olabilirmiş onu öğreniyoruz. Kendimizi geliştiriyoruz aslında.”

Uluslararası insani yardım kuruluşu Diakonie Katastrophenhilfe’nin uygulayıcı ortağı olarak, Avrupa Birliği İnsani Yardım Kurumu tarafından finanse edilen projemizde, afetten etkilenen kişilerin hayatının normale dönebilmesi için çalışıyoruz. Bunun en önemli yollarından biri ise, belirsizliklerle dolu olan geleceğe karşın ruh sağlığını koruyabilme, travmanın etkilerini azaltabilme. Psikolog, psikososyal saha çalışanları ve sosyal hizmet uzmanlarından oluşan uzman ekibimizle, nerede ihtiyaç varsa orada olmaya devam edeceğiz.

*Danışanlarımızın isimleri, özlük haklarını korumak amacıyla değiştirilmiştir.

Gözde Kazaz
İletişim Uzmanı / Kahramanmaraş

Fotoğraflar: Kerem Uzel

Arşiv

Bültenimize Üye Olun

    crossmenuchevron-downarrow-left