“Buraya geldiğimde bir devlet dairesinde çalışamayacağımı biliyordum. Faturalarımı karşılamam gerektiği için her işi yaptım.”

Ahmed 39 yaşında,  Halep Üniversitesi Hukuk Bölümü mezunu, 2 yıl önceye kadar anne-babası ve 8 kardeşiyle birlikte Halep’te yaşarken, şimdi herkes farklı ülkelerde. Ahmed, annesi, babası ve 2 kardeşi onunla birlikte Türkiye’de yaşıyor fakat kardeşlerinin 4’ü Suriye’de kaldı, 2’si de Almanya’ya göçtü. Ahmed, Suriye’de hep beraber yaşadıkları evde, tapu dairesinde memur olarak sürdürdüğü düzenli bir yaşantıya sahipken, şu an burada aynı imkanlara sahip olmanın mücadelesini veriyor.

Ahmed Türkiye’ye geçmeden hemen önce evlendiği eşiyle, ilk olarak Adana’ya geldi. Bunun sebebini, “Çevremde benden önce Türkiye’ye gelen insanlardan Adana’nın ucuz olduğunu ve ikliminin Suriye’deki iklime benzer olduğunu öğrendim. İstanbul’a gitmeyi düşünüyordum fakat İstanbul’un Adana’ya göre daha soğuk olması beni bu fikirden uzaklaştırdı,” sözleriyle açıklıyor.

Sınırı geçtiğinde karşılaşacağı zorlukları çok öncesinde tahmin ettiğini söylerken, “Türkiye’ye geldiğimde mesleğimin dışındaki herhangi bir işte çalışacağımı biliyordum,” diyor. Suriye’deki evlerini bırakmak zorunda kaldıkları dönemiyse, “Savaş Halep’e çok geç sıçradı. Bulunduğumuz mahalleye gelene kadar evimizi terk etmemeye kararlıydık, savaş bizim sınırımıza yaklaşınca Türkiye’ye kaçmak zorunda kaldık,” diyerek anlatıyor.

Ahmed’in iş arayışları, şimdi 1 yaşındaki bebeğinin dünyaya gelmesi ve masraflarının artmasıyla iyice stresli bir hâl almış. Arkadaşları yoluyla haberdar olduğu Hayata Destek Geçim Kaynağını Destekleme projesi tam bu esnada karşısına çıkmış. Ahmed projenin, markette çalışırken elde ettiği düzensiz gelirin sebep olduğu belirsizliğin yarattığı baskıyı bir miktar giderdiğini söylüyor ve gelirini öngörebilmenin önemini vurguluyor.

Suriye’de bir devlet memuru olarak hayatını kazanırken, Türkiye’de tarlalarda çalışmasını mecburiyet olarak görüyor; “Daha önce çiftçilik yapmamıştım. Bu sebeple işe alışmam zor oldu. Açıkçası kendi işimi yapamamak gururum incinmişti.“

Ahmed başlarda işe alışmasının zor olduğunu, fakat artık bunu atlattığını ve ileride projenin devam etmesini istediğini söylüyor. Proje bittikten sonra sahip olduğu hukuk diplomasının Türkiye’de ona sunacağı iş imkanlarını değerlendirebilmek için Ankara’ya gidip diplomasının uyumluluğunu araştıracağını belirtiyor. Suriye’ye dönme konusunda ise tereddütlü, “Suriye’de işler 10 yıldan önce yoluna girmez,” diyor. “Oğlum Türkiye’de büyüyor, Türkçe öğreniyor. O ne isterse o olacak.”

Röportaj, Hayata Destek İletişim ve Kaynak Geliştirme Asistanı Yasin Almaz tarafından, Hayata Destek Adana Saha Çalışanı Güven Küçükrecep’in eşliğinde, Şubat 2018’de Adana’da yapılmıştır.

Arşiv

Bültenimize Üye Olun

    crossmenuchevron-downarrow-left