Ruh sağlığı ve psikososyal destek hizmetlerine erişebilirliği artırmak Hayata Destek için merkezi bir önemde. Hem bunu sağlamak hem de bu alanda çalışan yerel yönetimlerin kapasitesini güçlendirmek için 1 yıldır devam eden programımızı, Şanlıurfa MHPSS Takım Lideri Ayşe Eriş Örnek anlatıyor.
“Sadece aklını kaybetmiş olanlar psikoloğa gider, psikoloğa gidince de sicilime işlenir sanıyordum. Böyle bir şey olduğunu daha önce bilseydim, sıkıntılarım için çok önceleri gidip destek alırdım.”
Şanlıurfa, Akçakale’de düzenlediğimiz psikolojik farkındalık atölyesine katılan 48 yaşındaki Afra*, ruh sağlığı ve psikososyal destek hizmetleriyle ilgili değişen algısını böyle anlatıyor. Hayata Destek olarak amaçlarımızdan biri tam da bu; hem yerli nüfusun hem mültecilerin bu hizmetlere erişimlerini sağlamak, toplumun psikososyal refahını artırmak, ruh sağlığı ve psikososyal hizmetlerin kapsayıcılığını ve çeşitliliğini artırmak için daha erişilebilir hale getirmek.
Bu amaçla, Almanya Federal Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Bakanlığı (BMZ) desteğiyle, Alman İşbirliği Kurumu (GIZ) tarafından finanse edilen projemizde, İstanbul ve Şanlıurfa’da belediye düzeyinde iş birlikleri kurduk. Projemizin Şanlıurfa ayağında, Büyükşehir Belediyesi Kadın ve Aile Hizmetleri Daire Başkanlığı’yla birlikte çalışıyor, hem danışanlara ruh sağlığı ve psikososyal destek sağlıyor hem de belediye personelinin kapasitesini güçlendiriyoruz. Gelin 1 yıldır devam eden projemizde neler yaptık, ne etkiler yarattık, birlikte bakalım.
Destek Gruplarının Gücü
Danışanlara yönelik çalışmalarımızda, proje kapsamında kurduğumuz destek grupları önemli bir yer tutuyor. Bu gruplarda, toplulukların hâlihazırda sahip olduğu başa çıkma, dayanıklılık gibi içsel kaynakları harekete geçirmeyi ve güçlendirmeyi amaçlıyoruz. Destek grubunun katılımcılarından 19 yaşındaki Fatma, birlikte güçlenmenin etkisini şöyle anlatıyor: “Zorluklarla karşılaşınca, bunları sadece ben yaşıyorum sanıyordum. Burada yalnız olmadığımı anladım. Farklı farklı çözüm yollarını birlikte konuştuk. Şimdi kendimi daha güçlü hissediyorum.”
Önleyici koruma faaliyetleri kapsamında travma, öfke, stres, psikolojik desteğin önemi, kişiler arası iletişim gibi konularda bilgilendirici ve ruh sağlığının önemine dair farkındalık artırıcı psiko-eğitim oturumları düzenliyoruz.
“Keşke Büyükler de Oyun Oynasa”
Elbette çocuklara yönelik çalışmalarımız da var ve bu çalışmaların merkezinde oyun yer alıyor. Özellikle de 6 şubat depremlerinin ardından…. Çünkü kriz zamanlarında oyun, çocukların güvende olma duygularını kazanmalarına destek oluyor, olan biteni anlamlandırmalarına yardım ediyor, güvenli bir alan yaratıyor. Bu nedenle, afetten etkilenmiş çocuklar ve gençlerle en çok oyun oynadık. Akçakale’deki psikososyal destek programı katılımcısı 13 yaşındaki Zeyd, “Keşke büyükler de oyun oynasalar. Oyun oynarken kendimi çok rahat hissediyorum. Büyükler de burada eğlenip içlerindeki korkuyu dışarı atabilirler” derken oyunun sağaltıcı gücünü ne güzel anlatıyor, değil mi?
Kadın Destek Merkezlerine Destek
Projemizin kapasite geliştirme çalışmalarının odağında ise belediye personeli var. Kadın Destek Merkezleri, kadınların hem yeni beceriler öğrenebilecekleri hem de destek talep ettiklerinde başvurabilecekleri yerler. Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesi Kadın ve Aile Hizmetleri Daire Başkanlığı ile yapmış olduğumuz aylık koordinasyon toplantılarında, kentteki 35 Kadın Destek Merkezinin ruh sağlığı ve psikososyal hizmet ihtiyaçlarıyla ilgili konularda yol haritası oluşturuyoruz. Yanı sıra, belediye personeline psikolojik ilk yardım, hassas gruplarla çalışma, mahremiyet gibi konularda eğitimler veriyoruz.
Bu merkezlerden birinde çalışan Aylin, eğitimlerimizle ilgili şöyle diyor: “Kadın destek birim sorumluları olarak danışanlarla en çok temas halinde olan bizleriz. Aldığımız bu eğitimler bakış açımızı değiştiriyor, yeni bilgiler öğreniyor ve en önemlisi danışanlarımızın ihtiyaçlarını fark ediyoruz”. Kadın destek merkezindeki usta öğretici Nazlı ise eğitimlerin ardından çalışmalarına etki eden ‘hassasiyet’ kavramından bahsediyor: “Öğrencilerimle aramda başka bir ilişki oluşmaya başladı. Desteğe ihtiyaç duyduklarında gelip benimle konuşup destek istiyorlar. Bunun eğitimde bahsetmiş olduğunuz o hassasiyetle oluştuğuna inanıyorum.”
Bakım Veren Destek Programı
Kadın Destek Merkezlerinde çalışan kreş öğretmenlerine yönelik eğitimlerimizde ise olumlu geri dönüşler alıyoruz. Ebeveyn/bakım veren destek programı oturumlarımıza katılan öğretmenler, hizmet verdikleri danışanları da destekleyebiliyor; bu destek de çocuklara olumlu olarak yansıyor. Kadın Destek Merkezi’ne gelen ebeveyn Berna, hayatındaki etkiyi şöyle anlatıyor: “Meğer çocuğuma çok fazla sorumluluk yüklüyormuşum. Ona sık sık ‘sen benim bu hayata tutunma sebebimsin; bana güç veriyorsun’ diyordum. Çocuğum da her zaman yaşından büyük davranıyor; beni korumaya çalışıyordu. Meğer söylediklerim ona büyümesi gerektiğini düşündürmüş.”
Ruh sağlığı ve psikososyal desteğin bir ayrıcalık değil, bir hak olduğundan hareketle, ihtiyacı olan herkesin bu desteğe erişebilmesi için çalışmalarımıza devam ediyoruz. Kamu kurumlarıyla kurduğumuz iş birliği bu açıdan da oldukça değerli.
*Danışanların ve belediye çalışanlarının isimleri, özlük haklarını korumak amacıyla değiştirilmiştir.
Yazan: Ayşe Eriş Örnek
MHPSS Takım Lideri/ Şanlıurfa
Editör: Gözde Kazaz
İletişim Uzmanı / İstanbul
Yazıyı okuduğunuz ve buraya kadar geldiğiniz için teşekkürler. Şimdi hazır buradayken hayata destek olabilirsiniz.