DİLAN’IN
AKLINDAN GEÇEN CEVAPSIZ SORULAR

AYŞE CANAN GÜZEL

 

Sosyal Hizmet Uzmanı
Hayata Destek Derneği, 
Fatsa Mevsimlik Gezici Tarım İşçi Kampı, Ağustos 2015
 

Dilan’ın hissettiği ama kelimelere dökemediği,
aklından geçen binlerce sorudan bir kaçı birazdan okuyacaklarınız. Cevapsız
değiller aslında, yanıtları bir yerlerde, birilerinde…

 
Yine
düşmüştük yollara, para kazanmalıydık çünkü... Hep soruyorum kendime, yok muydu
bu işin başka yolu? Bir yılın 6 ayı şehirden şehre gezip çadır kurmadan diğer
insanlardan emirler almadan azarlar işitmeden mümkün değil miydi geçinmek? Yine
okulumu bırakıyorum bugün. Gerçi yalnız da sayılmam en son sınıfa gittiğimde 5
kişi kalmıştık. Demek ki vakit çoktan gelmiş. Amcam getirmiş kamyonetini yine yola
düşme vakti. Arabada oturacak yerim bile yok ama fındık bahçelerinde kazanacak
yevmiyelerim var! Ben kamyonetin kasasında bunları düşünürken yanımdan geçen
arabaları izliyorum. Lüks arabaları, içinde gülen çocukları, mutlu aileleri. Biz
çeşmede su içmeye dururken restoranda istediği tatlıdan yok diye çığlık atan
çocukları ve onu ikna etmeye çalışan aileleri izliyorum.  Sonra babamın sesi;
-Hadi Dilan yürü! senin keyfini mi
bekleyeceğiz!
 
O an
yine sordum kendime, acaba babamın bahsettiği ‘keyif’ hangisiydi? Yol boyunca
kucağımdaki kardeşim Mehmet’in kaderini ve kendi kaderimi düşünüyorum. Biz de
mi annem ve babam gibi olacağız? Öyle ya abilerim ve ablalarımın kaderi de bu,  yanımda, bu kamyonetteler işte. Peki ya diğer
çocuklar? O restoranda, arabalarda, televizyonda gördüklerim. Onlar neden bizim
gibi değil? Annem bu işe ‘kader’ diyor. Sahi kader mi bizi böyle yoksul eden
şey? Ben bunları düşünürken varmışız. Yine başlamıştı çilemiz. Bir çadır,
birkaç odun, saatlerce sıra beklediğiniz bir çeşme ve yüzlerce aile…
-Dilan kalk artık gidiyoruz saat 7
olmuş geç kaldık!
 
Sıçrayarak
uyandım yine. Birçok çocuk için okul vakti, uyku vakti bu saatler benim için
geç oluyor öyle mi anne? Öyle ya bahçe sahibi azarlar kalk Dilan kalk! Yolda
ablam, amca oğlum Hasan’ı gösteriyor;
-‘Bak
kız seneye kocan olacak.’
diyor imalı imalı. Hiçbir
şey diyemiyorum. Sanki ‘istemem’ desem beni mi dinleyecekler! Böyle şeylere
hala büyükler karar veriyor ne yazık ki… Bazen diyorum ki madem hiçbir
istediğim olmuyor, ne düşündüğüm önemli değil madem, ben niye yaşıyorum ki bu
hayatta?
Sus
Dilan sus, çalış Dilan çalış !
 Para kazanman lazım senin gibi yüzlercesi var bu
çadırlarda, sesini çıkarma. İyi ama bizim gibi olmayan binlercesi de var? Düşündükçe
çıkamaz oldum içinden… Siz söyleyin çok mu şey istiyorum hayattan? Eşit olmak
bu kadar mı zor?

Arşiv

Bültenimize Üye Olun

    crossmenuchevron-downarrow-left