Bugün 26 yaşında ve 2 kız babası Feyiz, Suriye Savaşı patlak verince 5 sene önce Halep’ten Kilis’e geldi. O sırada Halep Üniversitesi’nde sınıf öğretmenliği okuyordu. Eğitimini yarıda bırakmak istemedi ve okulunu bir sene rötarla, üstelik son senesini sınavlar için Kilis’ten Halep’e gidip gelerek bitirebildi. Üniversite yıllarını ve Türkiye’ye geçtiği o dönemi Feyiz şöyle anlatıyor:
“Üniversitede arkadaşlarımla parklara giderdik, futbol oynardık. Sonra savaş başladı. Savaşın başlarında Halep’teki evimize roket düştü ve yıkıldı. Biz de bulunduğumuz yerde küçük bir kulübe yapıp içinde yaşamaya başladık. Fakat hava soğuk, koşullar sağlıksızdı, bu şekilde ancak 2 ay dayanabildik. Babamı bir süre önce kaybetmiştik, 5 kardeşim ve annemle Türkiye’ye geçmeye karar verdik.”
Çatışmalar da iyice yayılınca, Feyiz ve ailesi böylece sınırındaki çadır kentlerden birine yerleşti. Ama Feyiz, ailesinden önce buraya gelerek gereken koşulları oluşturmaya çalıştı:
“Kilis sınırından Türkiye’ye girince doğrudan Adana’ya geldim. Ailemle daha önce de Türkiye’ye geçmeyi düşünüyorduk fakat orada ne ile karşılaşacağımızı bilmiyorduk. Bu sebeple ailemden ilk ben Adana’ya geldim, buradaki yaşam koşullarını gözlemledim. Ev ve iş buldum. İmkanları oluşturduktan sonra ailemi de Adana’ya getirtebildim.”
Feyiz, Türkiye’ye gelir gelmez Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı’nın (AFAD) okullarına öğretmenlik yapmak için başvurdu ve kabul edildi. Fakat üniversite sınavları için Halep’e gidince AFAD’dan gelen başvuru kabul mesajı telefonuna ulaşmadı:“Mesajı geç gördüm ve okuduğumda her şey için çok geçti.” Feyiz bu olaydan sonra Adana’da bahçecilik, mobilyacılık, bakkallık gibi işlerde çalıştı. Bize Türkiye’ye geldikten sonra hiç tatil yapmadığını söylese de bu durumdan memnuniyetle bahsediyor: “İnsanın hareket etmesi gerekir. Eğer evde oturursam vücudum hantallaşır ve hastalıklara açık hâle gelir.”
Feyiz ailesini yanına aldıktan bir süre Halep’te görücü usulü tanıştıkları eşiyle Türkiye’de evlenerek kendi ailesini kurdu.Kızları Melek ve Nur’un doğmalarıyla masraflar iyice artınca birçok işe girip çıktı. Yolu tam da bu sırada, bir arkadaşının yönlendirmesiyle Hayata Destek’in Geçim Kaynağı Destekleme Projesi ile kesişti. Feyiz, projeye dair düşüncelerini ve gelecek planlarını şöyle özetliyor: “Önceden bahçecilik işlerinde hava durumu bile işlerimizi etkiliyordu. Projeyle hayatım düzenli ve planlı oldu. İşe başladıktan hemen sonra bize haklarımız anlatıldı. Daha önce çalıştığım yerlerde düzenli para kazanamıyordum ama burada güvencesiz çalışmanın zorluklarını yaşamıyoruz. Burası sayesinde ayakta kalabiliyorum ve okul dönemi başladığında kendi işimi yapmak için öğretmenlik diplomamı hazırlayacağım. Ne olursa olsun bizim zenginliğimiz doğup büyüdüğümüz yerdir. Suriye’de bir gün her şey yoluna girerse, doğduğum topraklara geri dönüp öğretmenlik yapmak istiyorum.”
Yazıyı okuduğunuz ve buraya kadar geldiğiniz için teşekkürler. Şimdi hazır buradayken hayata destek olabilirsiniz.