İstanbul Hayata Destek Evimiz, kadınların hem temel haklarıyla ilgili bilgilendiği hem de düşünce ve deneyimlerini özgürce paylaştığı bir seminer dizisine ev sahipliği yapıyor. Katılımcılardan Fatma, Dreye ve Salina, seminerlerin hayatlarına etkisini Erişim Sorumlumuz Aysen Şeyhan’a anlattı.

Küçükçekmece’de bulunan Hayata Destek Evi,  sunduğu hizmetlerin yanı sıra insanları bir araya getiriyor. Bu güvenli ortamda kurulan diyalog, 2021 yılının Nisan ayından bu yana devam ediyor. Katılımcı kadınlar, haftada bir gün, bazen çevrimiçi bazen de yüz yüze bir araya geliyor. Beraber öğrenip, beraber güçleniyor. Bu seminer serisi, uluslararası insani yardım kuruluşu Diakonie Katastrophenhilfe’nin uygulayıcı ortağı olarak, Avrupa Birliği İnsani Yardım Kurumu tarafından finanse edilen mültecilere yönelik koruma projemiz kapsamında düzenleniyor.

‘Kadın Kadına Seminerler’i, özellikle pandemi dönemi sonrası evlerinde kendilerini daha da sıkışmış hisseden Suriyeli kadın danışanlarımız için tasarladık. Ev içi işçilik ve çocuk bakımı gibi nedenlerle birçok kadının sosyal hayata katılımı hayli kısıtlıydı. Bu ihtiyacı karşılamak adına, kadınlar için güvenli ve bilgi alabilecekleri bir ortam hazırladık. Avukatımız yasal bilgilendirme oturumları, psikoloğumuz psikoeğitimler düzenledi. Ayrıca kadın sağlığı temalı oturumlar yürüttük. Bu seminer dizisiyle kadınların farkındalık düzeylerini artırmayı, bu farkındalığı sürdürülebilir kılmayı ve Küçükçekmece bölgesindeki kadın dayanışma ağını geliştirmeyi hedefledik.

Şimdi söz, Kadın Kadına Seminerlerin katılımcılarından Fatma, Dreye ve Salina’da…

Fatma: “Kadın Sağlığı Konusunda Çok Şey Öğrendim.”

“53 yaşındayım. Lise mezunuyum. 2017’de 5 çocuğumla birlikte Türkiye’ye geldim. Çalışmıyorum, zamanımın çoğu evde, çocuklara bakarak geçiyor.  Boş zamanlarımda kendim için faydalı bir şey yapmak istedim, bu yüzden seminerlere her imkan bulduğumda katıldım.  

Seminerlerde anlatılan yasal konular benim için önemli. Türkiye’nin sistemini, kadınlar olarak haklarımızı öğreniyoruz. Bu bilgileri öğrenmek de bu ülkeye uyum sağlamamızı kolaylaştırıyor. Seminerlere katıldıktan sonra kızımı, akrabalarımı, tanıdıklarımı da gruba dahil ettim; onların da bu bilgileri almalarını istedim. Türkiye’de bir sorunla karşılaşsak ne yapabileceğimiz konusunda fikrimiz oluyor. Yasal oturumların sık sık yapılmasını istiyorum çünkü avukat ile konuşmak, merak ettiklerimizi sormak çok değerli.

Bir de bu seminerler sayesinde doğru bildiğimiz bazı şeylerin yanlış olduğunu fark ettik. Özellikle gebeliği önleyici yöntemler, meme kanserinde erken tanı ve rahim kanseri gibi kadın sağlığını ilgilendiren konularda çok şey öğrendim. Hem bir sağlık sorununda nereye başvurabileceğimi; hem de örneğin meme kanserini erken teşhis için kendi kendimi nasıl muayene edebileceğimi artık biliyorum. Seminerlerin sadece kadınlara açık olması, birçok konuyu çekinmeden konuşabildiğimiz güvenli bir ortam oluşturdu. Özellikle kadın sağlığı gibi ayıp olduğu düşünülen konularda daha rahat konuşabildik. “

Dreye: “Buraya Gelince Günlük Kaygılarımdan Uzaklaşıyorum”

49 yaşındayım, 6 çocuk annesiyim. 2014 yılında Türkiye’ye geldim. Küçükçekmece’de oturduğum için Hayata Destek Evi’ne zaten geliyordum. Daha önce Türkçe kurslarına da katılmıştım. Sonrasında derneğin psikoloğu ile düzenli görüşmeye başladım. Giderek daha iyi hissettim.  Ama psikolojik destek almak ayıp gibi görülüyor. Bu seminerlerde psikologlar da bilgi veriyor; orada psikolojik desteğin korkulacak ya da utanılacak bir şey olmadığını konuştuk, düşüncelerimizi, deneyimlerimizi paylaştık.

Çevrimiçi olarak toplanmak birçok kadın için daha kolay ama ben en çok yüz yüze seminerleri seviyorum. Böylece günlük hayattaki kaygılardan, koşturmacadan uzaklaşıyorum. Bir araya gelip konuşmak, başkalarının deneyimlerini, düşüncelerini duymak çok iyi geliyor. Daha çok bir araya gelirsek kendimizi daha iyi ve daha güçlü hissedeceğimizi düşünüyorum.

Salina: “Aslında Birçok Hakkımız Varmış”

36 yaşındayım. İki çocuğum var, 6 yıldır Türkiye’de yaşıyorum. Psikoloğum. Bir gün Hayata Destek Derneği’nin e-ticaret kurs duyurusunu sosyal medyada görüp başvurdum ve ücretsiz olarak iki ay eğitim aldım. Sonra derneğin diğer faaliyetleri ve bilgilendirme seminerlerinden haberdar oldum. Derneğin çalışmaları ilgimi çekti ve gönüllü olmak istedim. Kadın Kadına Seminerler çalışmasına da gönüllü olduğum süreçte katıldım.

Seminerlerden en aklımda kalan konu, Türkiye’deki kadın hakları. Avukatın verdiği bilgiler sayesinde burada aslında birçok hakkımız olduğunu öğrendik. Ben de hem bir Hayata Destek gönüllüsü hem de seminerlere katılan biri olarak bu seminerleri etrafımdaki kişilerle de paylaştım ve böylece büyük bir grup olduk.

Bu seminerler mutlaka devam etmeli. Bir de bir isteğim var; bence Suriyeli kadınlar arasında dil öğrenmek büyük bir ihtiyaç. Türkçe dil kursları yeniden başlasa güzel olmaz mı?

Aysen Şeyhan
Erişim Sorumlusu, İstanbul

Editör: Gözde Kazaz
İletişim Sorumlusu

Arşiv

Bültenimize Üye Olun

    crossmenuchevron-downarrow-left