On 9 May 2014, Xanthe Ackerman
and Raj Salooja traveled with
Gökhan
Erkutlu, Operations Director of
Support to
Life
, to visit cash voucher recipients and community centers
in Hatay.
The following blog offers
reflections from that trip. 

9 Mayıs 2014’te Xanthe Ackerman ve Raj Salooja, Hayata
Destek Operasyon Yöneticisi Gökhan Erkutlu ile birlikte Hatay’daki toplum
merkezlerini ve nakit yardımı alan aileleri ziyaret etti. 
Between
April and May of this year, an estimated 100,000 Syrians crossed the border
into Turkey. Ali Abdalkarim Abdullah is one of the estimated 1 million Syrians
in Turkey. He and his wife Zemzem fled their home in Afrin, north of Aleppo, a
Kurdish enclave that was until recently under siege by Islamist groups. Before
they left last year, Ali Abdalkarim earned his living by doing construction
work. In Hatay, Ali Abdalkarim and Zemzem’s aunt lets them live in a two-room
house rent-free. They siphon electricity and water from a sympathetic Turkish
neighbor.

Bu yılın Nisan ve Mayıs ayları arasında yaklaşık 100,000
Suriyeli Türkiye sınırlarını geçti. Ali Abdalkarim Abdullah Türkiye’deki
yaklaşık 1 milyon Suriye’liden sadece biri.
O ve karısı Zemzem, Aleppo’nun kuzeyinde yer alan vey akın bir zamana kadar
işgal altında olan Afrin’deki evlerinden kaçtmışlar. Geçen sene kaçmadan önce Ali
Abdalkarim inşaat işinde çalışıyordu. Hatay’da Ali Abdalkarim ve Zemzem’in
halası iki odalık bir evde kira vermeden yaşamalarına izin veriyor. Elektrik ve
suyu ise sempatik bir Türk komşudan çekiyorlar. 
We remove
our shoes to enter the Abdullah’s home and a breeze floats in through a hole in
the wall left for a window. We sit on sleeping mats and Ali Abdalkarim shows us
his Turkish government-issued ID.  He is
34 but looks ten years older. The leathery tan and deep-set wrinkles on his
face belie long days of strain and worry.Abdullah’ın
evine girerken ayakkabılarımızı çıkartıyoruz ve eve duvarda pencere yerine
açılmış olan bir delikten hava giriyor. Yer yataklarının üzerinde oturuyoruz ve
Abdalkarim bize Türk hükümeti tarafından verilen kimliğini gösteriyor. 34
yaşında ama daha yaşlı görünüyor. Yüzündeki derin kırışıklıklar acı ve endişe
ile geçen uzun günleri anlatıyor.

Zemzem is a
stout woman with an inverted arrow tattooed on her chin. Houriye, her youngest
daughter, sits in her lap for the first few minutes of our conversation. She
quickly becomes inured to our cell phones and loses no time in cozying to us,
strangers as we are. Houriye inspects herself through the camera self-view and
her mother’s vicarious pleasure is palpable. The protection of Zemzem’s lap is again
offered when inhibition finally overtakes curiosity. Zemzem’s tenderness is now
reserved for this last child. The others, four children ages 15 through eight,
are out working fields of cotton peas and beans. At 5:00 am they wake to the
sound of their father calling the landowner to fix their ride. They return at 6:00pm,
watch TV, eat the food Zemzem has made, and pile onto the mats to sleep. 

Zemzem çenesinde içe dönük bi ok dövmesi bulunan yapılı bir
kadın. En küçük kızı olan Houriye, muhabbetimizin ilk bir kaç dakikasında onun
kucağında oturuyor. Houriye hızlıca cep telefonlarımıza ve bize alışıyor,
yabancı olsak bile. Houriye kendisini ve annesini cep telefonunun kamerasından
izliyor ve annesinin dolaylı keyfi aşikar. Çekingenlik meraka galip geldiğinde
bir kez daha Zemzem’in korunaklı kucağı devreye giriyor. Zemzem’in şevkati şu
anda en küçük çocuk için reserve edilmiş durumda. 15’ten 8’e kadar değişen
diğer 4 çocuk artık pamuk, bezelye ve fasulye tarlalarında çalışıyor. Çocuklar
sabah saat 5’te babalarının ev sahibine yolculuklarını ayarlaması için
seslenmesi ile uyanıyorlar. Akşamüstü 6’da televizyon izlemek, Zemzem’in
yaptığı yemeği yemek ve yer yataklarına uzanıp uyumak için eve geri dönüyorlar. 
“A shame on
our house that we have not given them tea!” Ali Abdalkarim wishes to honor our
visit. Support to Life (STL) provides a cash voucher to the Abdullah family
every month for 250 Turkish Lira (about $125). “Because of this card, we can
eat lentils, bulgur, and even meat. Before, we were only eating basic grains.” Giving
cash rather than staple goods is an important part of STL’s approach. Syrians
have different food preferences and needs. When they make their own purchases, it
fuels the local economy. “Onlara bir çay ikram edemediğimiz için yazıklar olsun!” Ali Abdalkarim bizim ziyaretimizi onurlandırmak istiyor. Hayata Destek Abdullah ailesine her ay 250 TL nakit ticket yardımında bulunuyor. “Bu kart sayesinde mercimek, bulgur ve hatta et yiyebiliyoruz. Önceden sadece basit tahılları yiyorduk.” Paketli gıda yardımı rine nakit yardımı yapmak Hayata Destek’in yaklaşımında önemli bir yere sahip. Suriyelilerin farklı gıda tercihleri ve ihtiyaçları oluyor. Kendi alışverişlerini yaptıklarında aynı zamanda yerel ekonomiye de katkıda bulunmuş oluyorlar.

Houriye puts
on her shoes, along with Zemzem and Ali Abdalkarim, to wave us goodbye. Our
drive past red mountains and skyscraping windmills takes us to a community
center in Kirikhan.  STL founded the
center to compliment their humanitarian relief work. Through skills training
and psychosocial support, the center helps Syrians to restart their lives. The
center’s referral service ensures that Syrians understand how Turkish laws
affect them, which schools they can access, and where to go for services
provided by other organizations. On the top floor of the center, colorful mats
and pillows warm the atmosphere for the women that gather to do handicrafts. In
the kitchen, handmade wooden trays lay drying, painted with intricate
renditions of the Hagia Sofia and scenes from Damascus. STL’s partner, YUVA,
now runs this center. In Narlica, STL’s staff are almost ready to open a second
center for Syrians.
Bize güle güle demek için Zemzem ve Abdalkarim ile birlikte
Houriye ayakkabılarını giyiyor. Kızıl dağları ve göğü yaran rüzgar
değirmenlerini geride bırakan yolculuğumuz sonunda Kırıkhan’daki toplum
merkezine varıyoruz. İnsani yardım çalışmalarını desteklemesi için merkezi
Hayata Destek kurdu. Beceri eğitimi ve psiko-sosyal destek ile merkez
Suriyelilerin hayatlarına yeniden başlamalarına yardımcı oluyor. Merkezin
yönlendirme hizmeti Suriyelilerin Türk yasalarının onları nasıl etkilediğini,
hangi okullara ulaşımlarının olduğunu ve diğer organizasyonlar tarafından
yürütülen hizmetler için nreye gitmeleri gerektiğini anladıklarından emin
olmayı sağlıyor. Merkezin üst katında, kadınların bir araya gelerek el işi
yapabilmeleri için renkli yastık ve yer yataklarından oluşan sıcak bir atmosfer
yaratılmış.  Mutfakta, el yapımı ahşap
tepsilerde Aya Sofya’nın ve Şam’ın tasvirleri boyanmış, kuruyorlar. Artık Hayata
Destek’in partneri Yuva bu merkezi yürütüyor. Narlıca’da Hayata Destek ekibi
Suriyeliler için ikinci bir merkez açmaya hazırlar. 
Although
there are a quarter of a million Syrians in camps in Turkey, there are at least
three times as many Syrians who live in host communities like Kirikhan. In some
cities, Syrians outnumber Turkish residents. Despite the large influx of
Syrians, many feel isolated and vulnerable in the face of potential hostility.
Raj Salooja, who has worked in humanitarian emergencies, commented on the
importance of STL’s approach, “One of the things that impresses me is how the
community center is the centerpiece of STL’s programs. A lot of NGO’s miss the
importance of helping people come together to find collective strength after
fleeing a crisis.” The community center’s Turkish language classes are
oversubscribed, and they offer Arabic for Turkish residents as well. They now
plan to bring these groups of residents together to promote empathy and
cross-cultural learning.Türkiye’deki
kamplarda çeyrek milyon Suriyeli olsa da, Kırıkhan gibi ev sahibi yerlerde bunun
3 katı Suriyeli bulunmaktadır. Bazı şehirlerdeki Suriyeliler Türk’lerin
sayısını aşmaktadır. Suriyelilerin büyük çaplı akınına ragmen, büyük bir
çoğunluğu kendini potansiyel düşmanlık karşısında izole ve kırılgan
hissetmektedir. Önceden çeşitli insani yardım organizasyonlarında çalışmış olan
Raj Salooja Hayata Destek’in yaklaşımının önemini; “Beni etkileyen şeylerden
biri Hayata Destek’in toplum merkezini çalışmasının merkezine oturtmuş olması. Pek
çok STK, bir krizden kaçmış insanlar için bir araya gelip birbirlerinden güç
almanın ne kadar önemli olduğunu unutuyor,” yorumu ile belirtiyor. Toplum
merkezinin Türkçe dersleri ağzına kadar dolu, ayrıca merkezde Türk’ler için
Arapça dersi de mevcut. Şimdi bu iki toplumu bir aaya getirerek karşılıklı
anlayış ve empati sağlamayı planlıyorlar.

We drive
back to the STL offices in Antakya, and I think of Ali Abdalkarim. He and
Zemzem live for the day they can return to Syria. In Hatay, at least, they have
not been alone. 

Hayata Destek’in Antakya’daki ofisine geri dönüyoruz ve ben
Ali Abdalkarim’I düşünüyorum. O ve Zemzem Suriye’ye geri dönecekleri gün için
yaşıyorlar. Hatay’da, en azından yalnız değiller. 
                                                                                                                                                                                    Xanthe Ackerman

 

Arşiv

Bültenimize Üye Olun

    crossmenuchevron-downarrow-left