2021 yılının yaz ayları Türkiye’nin hem kuzeyi hem de güneyi için afetle mücadele mevsimi oldu. Hayata Destek acil yardım ekipleri afet sonrası ihtiyaç analizi çalışmaları için kuzeyde sel bölgelerinde, güneyde orman yangını alanlarındaydı. İşte bu çalışmalar kapsamında tespit edilen ihtiyaçlar, 2022 yılının afetlere hazırlık çalışmalarının da ajandasını belirledi: Afete etkili müdahale için yerel inisiyatiflerin güçlenmesine destek olmak. Belirlediğimiz bu hedefe erişmek içinse sel bölgesi Kastamonu Bozkurt ve orman yangınlarına gebe Muğla Marmaris, Antalya Manavgat bölgelerinde toplum temelli afet risk yönetimi çalışmalarına başladık. Marmaris’in Turgut Mahallesi’nde mikro hibe desteği alarak başarılı bir projeyi hayata geçiren Erol Bey ile bir araya geldik ve hayatın yerelde nasıl güçlendiğini ondan dinledik.

Turgut Mahallesi’nde Yangın Konteyneri

Erol Aksakal, Marmaris’in Turgut Mahallesi sakinlerinden. 6 yıl önce eşiyle beraber daha doğal, daha sade bir hayat kurmaya karar vererek İstanbul’dan buraya taşınmış. Uzun yıllar perakende sektöründe yoğun mesailerle çalıştıktan sonra Turgut’ta kendi ihtiyacını ürettiği, toprakla ve arıcılıkla uğraştığı huzurlu bir hayat kurmuş. Orman yangınları ise bu huzurun üzerine bir felaket gibi çökmüş.

“Yangın, komşu köyler Bayır ve Orhaniye tarafından köyümüze geldi. Rüzgârın yön değiştirmesiyle bu tarafa yöneldi ve kendi rüzgârını yaratarak hızla ilerledi. … Yangının bir sesi var, yavaş yavaş yükseliyor. İnsanın o anı yaşamadan anlayabilmesi çok zor.”

Erol Bey’in de aralarından yer aldığı Turgut sakinleri, 2019 yılında Marmaris Belediyesi ve Kent Konseyi’nin desteğiyle, yaşadıkları bölgede çeşitli sosyal yardım mekanizmalarını oluşturabilmek, çevre ve insan sağlığı ile ilgili projeler geliştirmek, eğitim ve kültürel birikime katkı sunacak kütüphane kurulumu gibi projeleri hayata geçirebilmek amacıyla bir araya gelmiş ve ‘Turgutköy Mahalle Meclisi Halk Kütüphanesi’ inisiyatifini kurmuşlar. Bu inisiyatif orman yangını sırasında da söndürme çalışmalarında aktif rol almış. Hayata Destek ekipleri Turgut Mahallesi’ne gelip yerel inisiyatiflerin, afete hazırlık temalı projelerini mikro hibelerle destekleyebileceklerini duyurunca, Erol Bey ve arkadaşları da harekete geçmiş.

“Orman yangını sırasında hava müdahalelerinin son derece yetersiz kaldığını gördük. Dip yangın bir türlü durdurulamıyordu. Karadan müdahale gerekiyordu. Bu bölgedeki yangında, tedarik noktaları kurduk. Yangın sırasında 16-17 kişilik bir genç grubumuz vardı, onlar müthiş çalıştı. Ancak yangına etkili müdahale edip ilerlemesini engelleyebilmek için yeterli malzememiz yoktu. İhtiyacımızın ne olduğunu çok iyi biliyorduk. Biz de Hayata Destek’in yürüttüğü program kapsamında bu ihtiyaçları karşılamak üzere bir proje geliştirdik, köyümüze yangın konteyneri kazandırdık.”

Turgut Mahallesi’nin üç tarafı çam ormanlarıyla çevrili, Erol Bey bu nedenle orman yangını riskinin bu bölgede hayli yüksek olduğuna dikkat çekiyor. Hayata geçirdikleri projeyle köyün yerleşim alanına yakın, merkezi bir konuma içinde yangın söndürme ekipmanlarının yer aldığı bir yangın konteyneri yerleştirildi. Isıya dayanıklı konteynerde baret, maske, ısıya dayanıklı eldiven ve bot gibi müdahale sırasında gerekli koruyucu teçhizatların yanı sıra gece lambası, el feneri, kazma, kürek, yangın topları, yangın tüpleri, hortum gibi müdahale sırasında gerekli araçlar da yer alıyor. Konteynerin konumlandırıldığı alan ise olası bir afet durumunda toplantı alanı olarak organize edilecek şekilde planlanıyor. 

“Proje, Özgüven Kazandırdı”

Erol Bey’e göre bu proje süreci, bölge sakinlerinin afet zamanında müdahale imkânlarını artırmanın yanı sıra başka katkılar da sağlıyor: “Bu proje, yapılabilirlik duygusunu köylüye vermesi açısından çok iyi oldu. Gördük ki çalışınca, düzgün planlayınca, hedefleri belirleyip gerekli desteği alınca oluyor. Burada yaşayanlara bir özgüven kazandırdı.”

Projeyi yürüten ekip için henüz süreç tamamlanmış da değil; sırada, yangına müdahale konusunda köy sakinlerinin bilgi ve birikimlerinin artırılması için afet eğitimleri ve çeşitli tatbikatlar düzenlenmesi planları var. Öte yandan Erol Bey projenin yürütülmesi sürecinde zorlandıkları noktaları da değerlendiriyor; daha iyi iş bölümü, daha çok kişiyi kapsayan bir planlamayla yola devam etmeleri gerektiğini söylüyor.

Erol Bey, mikro hibe desteği alan diğer mahallelilerle benzer şekilde, sohbetimizin sonunda bu malzemeleri hiçbir zaman kullanmak zorunda kalmamayı dilediğini belirtiyor. Ancak böyle bir coğrafyada afete hazırlıklı olmak bir zorunluluk. Erol Bey’in aktif rol aldığı bu proje deneyimi de gösteriyor ki Turgut Mahallesi bugün daha hazırlıklı, daha özgüvenli.

Hayata Destek Derneği’nin desteğiyle, toplum temelli afet risk yönetimi çalışmaları kapsamında afet bölgelerindeki yerel inisiyatifler tasarladıkları ve hayata geçirdikleri projeleri ‘Hayat Yerelde Güçlenir’ filmimizde anlatıyor. Filmi buradan izleyebilirsiniz.

Çiğdem Güner
Hayata Destek İletişim Yöneticisi

Arşiv

Bültenimize Üye Olun

    crossmenuchevron-downarrow-left