20 Kasım, çocukların hak sahibi bireyler olduğunu hatırlamak ve hatırlatmak için önemli bir gün. 1989’da kabul edilen Çocuk Haklarına Dair Sözleşme, biz yetişkinlere açık bir çağrı yapıyor: Çocukların eşit yurttaşlar olduğunu hatırlamak, maruz kaldıkları ihlalleri görmek ve haklarını güvence altına almak.
Türkiye’de milyonlarca çocuk için haklara erişim hâlâ eşitsiz ve kırılgan. Resmî veriler tabloyu net biçimde ortaya koyuyor:
- Eğitim: 2023–2024 döneminde her 10 çocuktan 1’i zorunlu eğitim çağında olmasına rağmen okulda değil. Okullaşma oranı ilkokulda %95, ortaokulda %91,5, ortaöğretimde %88. Deprem bölgesinde devam oranları ülke ortalamasının gerisinde.
- Çocuk İşçiliği: Türkiye’de yaklaşık 720 bin çocuk çalışıyor; %30’dan fazlası ağır ve tehlikeli işlerde.
- Çocuk Evlilikleri: 2024’te 9.971 çocuk evlendirildi; bunların 9.354’ü kız çocuğu.
- Yaşam Hakkı: 2024 yılında en az 777 çocuk önlenebilir nedenlerle hayatını kaybetti.
- Sağlık ve Beslenme: Yoksulluk ve deprem bölgesinde sağlık hizmetine erişim ve yeterli beslenme hâlâ ciddi bir sorun.
- Oyun Alanları: Güvenli oyun alanı miktarı büyükşehirlerde dahi önerilen standartların altında.
Bu tablo bize şunu söylüyor: Çocuk hakları soyut bir ideal değil, acil müdahale gerektiren bir gerçeklik.
Çocukların yalnızca korunması değil, kendi hayatlarına dair kararlara aktif olarak katılmaları da kritik önemdedir. Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşme’nin 12. Maddesi çocukların görüşlerinin alınmasını bir hak olarak tanımlar.
Hayata Destek Çocuk Komiteleri: Çocukların Sesi, Çocukların Kararı
Hayata Destek Derneği olarak kurduğumuz çocuk komiteleri, çocukların yalnızca dinlendiği değil; karar verdiği, izlediği, değerlendirdiği ve değiştirdiği alanlar yaratmak için çalışıyor. 9–15 yaş arası mülteci ve ev sahibi topluluklardan çocuklar yıl boyunca haklarını öğrenerek kendi topluluklarında aktif rol üstlendi.
Komite çalışmalarından bazı örnekler:
Hatay Konteyner Kent: Çocukların Değiştirdiği Yaşam Alanı
Çocuklar kırık yolları, oyun alanındaki tehlikeleri ve yetersiz çöp toplama sistemini tespit etti. Yönetimle görüşmeleri sonucunda:
- Ek çöp konteynerleri yerleştirildi,
- Kablolar güvenli hâle getirildi,
- Oyun alanı onarıldı,
- Yollar düzeltildi.
Ardından aktivite alanının duvarlarını kendileri boyayarak çocuk dostu bir mekân yarattılar.
Geri Bildirim Mekanizmaları
Çocuklar derneğin geri bildirim araçlarını kendi bakış açılarıyla değerlendirdi; Masal Hattı’nı en erişilebilir yöntem olarak seçtiler ve yeni masallar talep ettiler. Talepleri doğrultusunda hat güncellendi ve çocuklar kendi geri bildirim araçlarını tasarladı. Süreç, “Geri Bildirim ve Katılım Macerası” rehberine dönüştü.
Urfa’da Elektrik Sorununa Çocuk Çözümü
Toplantılar elektrik kesintileri nedeniyle aksayınca çocuklar bizzat yöneticilerle görüşme talep ederek çözüm üretti. Sonuç olarak jeneratörlü bir sınıf komiteye tahsis edildi.
Bu örnekler bize gösteriyor ki; katılım, çocuklar için bir hak; yetişkinler için ise bir sorumluluktur.
Çocukların sesine kulak verilen toplumlarda hem hak ihlalleri azalıyor hem de daha adil, daha güvenli ve daha kapsayıcı topluluklar kuruluyor.
Komite üyesi çocukların 20 Kasım mesajı bunu en iyi şekilde özetliyor:
“Haklarımız var ve haklarımızı bizden kimse alamaz.”
Yazıyı okuduğunuz ve buraya kadar geldiğiniz için teşekkürler. Şimdi hazır buradayken hayata destek olabilirsiniz.










