Bugün 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü. Bundan 35 sene önce, 20 Kasım 1989’da Birleşmiş Milletler Genel Kurulu Çocuk Haklarına Dair Sözleşmeyi 193 ülke imzaladı ve o zamandan bu yana bu özel gün, çocukların haklarını vurgulamak ve karşı karşıya kaldıkları hak ihlallerini gündeme getirmek için dünya çapında kutlanıyor.
Biz de bu 20 Kasım’da kürsüyü çocuklara bırakıyoruz. Hatay’daki Hilalkent ve Narlıca, Şanlıurfa’daki Haliliye ve Viranşehir Çocuk Komitesi üyesi 60 çocuğa hak ve sorumluluklarını, yaşadıkları hak ihlallerini, yapılması gerekenleri, yetişkinlere ve akranlarına mesajlarını sorduk.
Hangi haklarımız var?
Oyun hakkımız var, her çocuğun eğlenme ve oynama hakkı olmalı. Eğitim hakkımız var, olmasaydı bir şeyler öğrenemezdik. Her çocuk ailesiyle yaşama hakkına sahip. Ayrıca aileler çocukların bakımından sorumludur, sevgi ve ilgi görmek her çocuğun hakkıdır. Sağlıklı beslenme hakkımız var. Sağlık hakkımız olmasaydı riskli hastalıklara yakalanabilirdik. Barınma hakkımız olmasaydı bir geleceğimiz olmazdı. Şiddetten korunma hakkı, düşünce ve özgürlük hakkı, yaşama ve gelişme hakkı, özel yaşamımıza saygı hakkı da haklarımız arasında.
Elbette haklarımızla ilgili sorumluluklarımız da var. Örneğin haklarımızı savunmak, yetişkinlikleri bu konuda bilgilendirmek bunlar arasında. Ya da eğitim hakkımızı korumak istiyorsak ödevlerimizi yapmamız gerekir.
Hangi haklarımız ihlal ediliyor?
Yaşadığımız konteyner kentte sular ve elektrikler sürekli kesiliyor, etraf kirli, yollar bozuk. Yani hem barınma hakkımız hem de sağlık hakkımız ihlal ediliyor. Bazen okulumuzda öğretmenler derse girmiyor, o zaman eğitim hakkımız ihlal ediliyor. Eğitim hakkımız ihlal edilirse sınavdan geri kalırız; sonra sınıfta kalırız. Sınıfta kaldığımızda da hayallerimize ulaşamayız. Beden dersinde öğretmenimiz bizi bedene çıkarmıyor, soru çözdürüyor. Böylece oyun hakkımız, sağlıklı gelişme hakkımız ihlal ediliyor. Ayrıca eğitim hakkımız ihlal edilirse arkadaşlarımızdan ayrı kalırız; böylece oyun hakkımız da ihlal edilir. Okulumuzda bir öğretmen var, o bize vuruyor; yani şiddetten korunma hakkımızı ihlal ediyor. Mülteci bir arkadaşımızın kimliği yok ve hastaneye gidemiyor, sağlık hakkı ihlal ediliyor. Bazen fikirlerimiz kabul edilmiyor, yetişkinler bizim yerimize düşünüyor. Bazı akranlarımız çalıştırılıyor, bu da hak ihlali. Kız çocukları olarak haklarımızı kullanamıyoruz.
Haklarımızın korunması için yetişkinler ne yapmalı?
Öncelikle biz çocukların fikirlerine saygılı olmalılar; güven bağımız güçlü olmalı ve bize güvenmeliler. Yetişkinler bize vurmamalı, sabırlı olmalı. Bizi güvende tutmalılar, bizi korumalılar. Belediyeler yolları yapmalı. Daha çok park yapmalılar. Çocuk haklarını bilmeyen yetişkinler özel kurs almalı. Haklarımız ihlal edildiğinde ilgili kişileri haberdar etmeliler. Yetişkinler babamı örnek alabilir, çevremdeki kızlar okula gitmediği halde babam beni okula gönderiyor.
20 Kasım mesajımız nedir?
Çocuklar ölmesin, çocuklar aç kalmasın, çocuklar korkmasın istiyoruz. Dünyadaki savaşlarda da çocuklar ölmesin. Çocuklar eğitim alabilsin, meslek sahibi olabilsin. Ayrımcılık olmasın, kız çocukları da haklarına erişebilsin. Çocuklar savaşı öğrenip akranlarına zorbalık yapmasın. Hem oyun oynayabilelim hem öğrenebilelim.
Yetişkinlere mesajımız şu: Bizi koruyun, düşüncelerimizi destekleyin, bize sevgi ve ilgi gösterin.
Çocuklara ise 20 Kasım mesajımız şu: Haklarınızı öğrenin ve kullanın; kimse sizden hakkınızı alamaz. Bu hakları arkadaşlarınıza da anlatın. Her çocuk özgürdür. Hiçbir zaman konuşmaktan, eğlenmekten kaçınmayın, aklınızdakileri söyleyin.
Hayata Destek Çocuk Komitesi Üyeleri*
Hatay ve Şanlıurfa
*Bu basın bülteni, derneğimizin psikososyal destek çalışanları Aygün İbrahimoğlu, Ayşegül Erkan, Dilek Duman, Nuela Emektaş, Sevda Çimen, Turan Burun ve Umut Ak’ın kolaylaştırıcılığında hazırlanmıştır.
Yazıyı okuduğunuz ve buraya kadar geldiğiniz için teşekkürler. Şimdi hazır buradayken hayata destek olabilirsiniz.