Basın ve Kamuoyunun Dikkatine;

Hayata Destek Derneği olarak çocuklarımıza yönelik her tür istismar vakasını büyük bir üzüntü ve endişe ile izlemekteyiz. Son olarak İstanbul’un Küçükçekmece ilçesinde 5 yaşında bir kız çocuğunun uğradığı cinsel saldırı haberiyle bir kez daha sarsıldık.

Ulusal mevzuatımız ve tarafı olduğumuz Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşme (BMÇHS) uyarınca çocukların başta yaşama ve korunma olmak üzere tüm haklarının güvence altına alınması gereğini öncelikle vurgulamak isteriz.

Çocukların korunması tüm yetişkinlerin ortak sorumluluğudur.

BMÇHS gereğince, 18 yaşını doldurmamış her birey çocuktur. Çocuk Haklarına Dair Sözleşme’nin 19. maddesi çocuğu istismardan koruma konusunda devlete; önleme, tespit etme, müdahale etme, iyileştirme ve zararı giderme, sosyal destek sağlama ve failleri cezalandırma yükümlülükleri verir. Bireyler ve kurumlar, herhangi bir gerekçe ile istismarın üstünü örtmeksizin ve çocukların haklarını koruyarak yeni istismarların önünü açmayacak biçimde sorumluluklarını yerine getirmelidir.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre yaklaşık 25 milyon çocuğumuz bulunuyor. Buna bugün birlikte yaşadığımız 2 milyonu aşkın mülteci çocuk sayısını da ekleyebiliriz. Ülkemizde yaşayan 27 milyon çocuğu her tür ihmal ve istismardan korumak için, başta merkezi ve yerel yönetimlerimize, sivil toplum kuruluşlarına, ailelerimize, kısacası hepimize görev düşüyor. İhtiyaçların başında koruyucu ve önleyici sosyal hizmetlerin tesisi geliyor.

Çocuklarımızın güven içinde olacağı mahalle kreşleri, oyun alanları; aileleri ve çocuklarımızı bilgilendiren yaygın eğitim programları, iletişim kanallarında etkin olarak yer alacak ve yinelenecek eğitici yayınlar, kamu spotları bunun yanı sıra ALO 183 Sosyal Destek hattının çocuklar için uyarlanarak yeniden düzenlemesine ihtiyaç duyulmaktadır. Ayrıca istismar vakalarına ilişkin başta iyi hal indiriminden derhal vazgeçilerek yasal düzenlemeler yapılmalıdır. Buna ek olarak, çocuğun rızası, gerekçesi veya 15-18 yaşları arasındaki mağdurlar için istismar olgularında şikayetçi olma halinin aranması hususları derhal çocuklar lehine ortadan kaldırılmalıdır. Reşit olmayan bir bireyin rızasının aranması veya şikayetçi olmasının beklenmesi, istismarcıları dolaylı olarak cesaretlendiren ya da cezasız bırakan olgulardır. Mültecilere yönelik çocuk yaşta evlilik olgularına ‘kültürel gerekçeler’ ileri sürülerek verilen ‘takipsizlik’ kararları da ciddi bir sorun olarak karşımıza çıkmaktadır.

Hepimiz çocuklarımız için daha iyi bir dünya ve toplum yaratmakla sorumluyuz. Tüm birey ve kurumları çocuk hakları ihlallerinin önüne geçmek için sağduyulu olmaya, merkezi ve yerel yöneticilerimizi, yasa yapıcıları hızla ek önlemler almaya davet ediyoruz. Çocuğun korunma hakkını gerçekten korumak istiyorsak, riski fark edip önleyebilen bir sistem kurmak için harekete geçmeliyiz. Hayata Destek Derneği olarak biz bu konuda atılacak tüm adımları desteklemeye hazır olduğumuzu bildiririz.

Saygılarımızla,
Hayata Destek Derneği

Etiketler:

Arşiv

Bültenimize Üye Olun

    crossmenuchevron-downarrow-left