Hayata Destek Derneği olarak, UNHCR desteğiyle yürüttüğümüz Kooperatif ve Sosyal Girişimlere Yönelik Destek Programı kapsamında düzenlenen çevrimiçi etkinlikte kurumsal sürdürülebilirliği konuştuk. “Kooperatif ve Sosyal Girişimler için Sürdürülebilirlik” başlığıyla düzenlenen ve yaklaşık 70 kişinin katıldığı etkinlikte, kurumsal sürdürülebilirlik ekonomik, çevresel ve sosyal boyutlarıyla ele alındı.
Toplantının açılışını ve kolaylaştırıcılığını Genç İşi Kooperatif ortaklarından Eda Kayadibinlioğlu yaptı.
Hayata Destek Derneği Geçim Kaynakları Proje Yöneticisi Elif Özcan Güneri, derneğin yürüttüğü geçim kaynağını destekleme çalışmalarını kısaca tanıttı. Hayata Destek Derneği Geçim Kaynakları Proje Sorumlusu Pelin Olgar ise UNHCR desteğiyle yürütülen kooperatif ve sosyal girişimlerin desteklenmesine yönelik program hakkında bilgi verdi.
Kadınları ve Gençleri Desteklemek
Etkinliğin ilk sunumunu Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) Türkiye Temsilci Yardımcısı Ayşegül Selışık yaptı. FAO’nun özellikle kırsaldaki kadınları ve gençleri desteklemeye öncelik verdiğini ifade eden Selışık, tarım ve gıda sektörünün dönüşümü için üretim, pazarlama ve dağıtım konularında 13 ilde 22 kooperatife destek verdiklerini söyledi. Selışık, sürdürülebilirlik için kooperatiflere finansal okuryazarlık, kooperatif yöneticiliği ve yerel farklılıklar eğitimleri verdikleri belirtti. Sürdürülebilirlik konusunda hepyerinden.coop web sitesini örnek veren Selışık, bu sitenin Türkiye’nin farklı yerlerinden 7 kooperatifin bir araya gelmesiyle kurulduğunu, ürünlerde standartlaşmanın ve sürekliliğin amaçlandığını ve yapının genişlemeye açık olduğunu ifade etti. Ekonomik sürdürülebilirlik için kaynakların akılcıl kullanılmasının, bunun için ise organizasyonlardaki yönetim kadrolarının güçlenmesinin önemini vurguladı. Selışık, ekonomik sürdürülebilirliği hedefleyen organizasyonların ihtiyaçlarını tespit ederek gerekli durumlarda profesyonel destek almalarının ve buna açık olmalarının önemli olduğunu hatırlattı.
“Değişim Tabandan Başlamalı”
Yaşar Üniversitesi Öğretim Üyesi Yasin Özarslan sürdürülebilirliğin sağlıklı, huzurlu ve güvenli bir yaşam için şart olduğunu, ancak bunun sadece insan merkezli olmaması gerektiğini, biyoçeşitliliğin de mutlaka gözetilmesi gerektiğini söyledi. Sürdürülebilirliğin gelecekte küresel bir iklim ve kültür oluşturulmasına yönelik bir çaba olarak düşünülmesi gerektiğini belirten Özarslan, bunun için net hedef ve stratejiler belirlenmesi, yapıların bunlara göre şekillendirilmesi, bu yapıların basit ve anlaşılır tutulması, sürekli güncellenmesi, çeşitliliğin ve kapsayıcılığın teşvik edilmesi gerektiğini ifade etti. Bütün bunlar için yerel toplulukların ve kooperatiflerin en önemli unsur olduğunu, değişimin tabandan başlaması gerektiğini dile getiren Özaslan, kolektif yapıların ve döngüsel ekonominin teşvik edilmesi gerektiğini ifade etti.
Destek Mekanizmaları
Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Öğretim Üyesi Aylin Çiğdem Köne, sosyal sürdürülebilirlik ve kooperatifler hakkında sunum yaptı. Sosyal sürdürülebilirliğin ilkelerini sosyal eşitlik ve adalet, çeşitlilik ve kapsayıcılık, demokratik katılım, geçim güvencesi olarak ifade eden Köne, kooperatifçilik ilkeleri olarak şunları sıraladı: gönüllü ve herkese açıklık, demokratik kontrol, ortakların ekonomik katılımı, özerklik ve bağımsızlık, kooperatifler arasında işbirliği, topluma karşı sorumlu olma. Kooperatiflerin yasal olarak şirket gibi değerlendirildiğini, ancak kooperatiflerin toplumsallığının genel bir kabulüne ihtiyaç olduğunu belirten Köne, kooperatiflerin piyasa koşullarına terk edilmeden ve yozlaştırmayan bir destek mekanizmasıyla desteklenmesi gerektiğini söyledi.
Yazıyı okuduğunuz ve buraya kadar geldiğiniz için teşekkürler. Şimdi hazır buradayken hayata destek olabilirsiniz.