Bu sene 12 Haziran Çocuk İşçiliğiyle Mücadele Günü basın bültenimizin* başlığı, Viranşehir Çocuk Komitesi üyemizden. Çocukların bu 12 Haziran’da da size söyleyecekleri var.
Türkiye İstatistik Kurumu 2024 'İstatistiklerle Çocuk' verilerine göre, 15-17 yaş grubundaki çocukların iş gücüne katılma oranı 2023 yılında % 22.1 iken, 2024’te % 24.9’a yükseldi. Resmi istatistiklere göre en az 720 bin çocuk çalıştırılıyor. Bazı araştırmalar, göçmen çocukların, mevsimlik tarım alanlarında dönemsel çalıştırılan çocukların eklenmesiyle bu sayının 2 milyon civarına eriştiğine işaret ediyor. Sokakta çalışanlar da dahil olmak üzere, çocukların yaklaşık yarısı hizmet sektöründe, 30,8'i tarımda; % 23,7'si ise küçük ve orta ölçekli işletmelerde imalatta çalıştırılıyor.
Ekonomik zorluklar, yoksulluk ve sosyal mekanizmaların eksikliği çocukların iş gücüne katılmasına neden oluyor. Eğitim-Sen'in 2024-2025 eğitim öğretim yılına dair raporuna göre, örgün eğitim dışında kalan çocuk sayısı 1,5 milyonu aşmış durumda.
Hayata Destek olarak, 2013 yılından beri, özellikle mevsimlik tarım sahalarında çalışmak zorunda kalan çocukların okula gitmesi, temel haklarına erişebilmesi için çalışıyoruz. Bu kapsamda, kamu kurumları, yerel yönetimler ve diğer paydaşlarla iş birliğinde çocuk işçiliğinin zararlarına ilişkin savunuculuk faaliyetleri ve eğitimler düzenliyoruz; çocukların okula kayıt olmaları için çalışıyor, derslerine destek oluyor; okul ihtiyaçlarını karşılıyoruz. Anne-babalara çocuk işçiliğinin zararları hakkında farkındalık oturumları düzenliyor; çocuklar için psikososyal destek etkinlikleri yapıyoruz.
Ve elbette çocukları dinliyoruz. Onlara kendilerini ifade edebilecekleri alanlar açıyor; haklarını öğrenmeleri için birlikte çalışıyor; üretiyoruz. Kurduğumuz çocuk komiteleri de bunun en somut göstergesi.
Bu 12 Haziran’da Hatay ve Viranşehir Çocuk Komitesi üyelerine, çocuk işçiliğine bazı sorular sorduk. Söz onlarda.
BİR ÇOCUK ÇALIŞMAK ZORUNDA KALINCA NE HİSSEDER?
- Portakal ağaçları çok büyük, ikinci kattaki evler kadar uzunlar. Çocuklar o küçük yaşta çalışmak zorunda kalıyor, üstelik gücünden çok daha fazla portakal toplamalarını istiyorlar. Yorulursan da yine devam etmek zorunda kalıyorsun. Bu çok üzücü…
- Kendinden büyük sorumluluğu taşımak çok zordur. Bence en zor kısımda okullarından uzak kalıyorlar.
- Kötü hissederim. Çünkü bir tarafta eğlenen bir tarafta çalışan çocuklar..
- Normal çocuklar gibi yaşamak isterken işteler. Diğer çocuklar aileleriyle gezmek tozmak isterken işteler. “Ben de keşke böyle olsaydım” gibi düşünebilirler.
- Çok kötü hisseder, eğitim hakkından uzak durur. Bana göre bir çocuk 12. Sınıfa kadar okumalı.
- Eğitimsiz hisseder çünkü bir arkadaşın okula gidiyor ama sen kötü hissedersin. Çünkü artık okula gitmeyeceksin.
- Bence bazen utanabilir. Sonuçta yolda bir arkadaşını görür, arkadaşı okuldan dönerken o işte çalıştığını görünce hem utanacak hem de üzülmüş olacak. Kaderine karşı umutsuz biri olacak.
BİR ÇOCUK ÇALIŞMAK YERİNE NE YAPMALI?
- Eğlenmek, okumak, ders çalışmak, gezmek …
- Okula giderek, dersleriyle ilgilenerek, arkadaşlarıyla oynayarak, gezerek vakit geçirebilir.
- Bence oyun oynamalı, kitap okumalı. Yani gönüllü bir şekilde anne ve babasına yardım etmeli, arkadaşlarıyla vakit geçirmeli. Yani kısaca haklarını savunmalı ve savunabilmeli. Bir de aile fertleriyle gezmeli.
ÇOCUKLARIN ÇALIŞMAK ZORUNDA KALMAMASI İÇİN NELER YAPILMALI?
- Milli Eğitim Bakanlığı’na haber verebilir. Okul veya okul müdürüne bilgi verebilir.
- Aile bütçesine katkı sağlanmalı ki çocuklar çalışmak zorunda kalmasın.
- Aileler ile konuşulmalı. Vali, kaymakamlık, rehberlik öğretmenleriyle konuşulmalı. Çünkü hiçbir çocuk zorla çalıştırılmamalı bu yasak bir şey.
- Ailesine ben gitmek istemiyorum Zorla bile olsa bunu ailesine söylemeli.
ÇOCUK İŞÇİLİĞİNİ DURDURMAK İÇİN BİR KAMPANYA BAŞLATSAYDIN İLK NE YAPARDIN?
- Çocuklar için kurum açıp çocuklara çocuk haklarını öğretirdim.
- Ailelerine söyleyip onları iş yapmaktan kurtarırdım.
- Pankart hazırlayarak, bütün dünyaya duyurarak buna karşı çıkmayı öğretirdim. Ben bunun hiç doğru olmadığını düşünüyorum. Kısa ama net.
- Öncelikle benim gibi bilinçli bireyleri toplayıp bir kurum kurardım. Bu kurumdaki kişileri özenle seçerdim. Bu bireyleri farklı şehirlere gönderip çalışma yerlerini kontrol ettirirdim ve çocuk çalıştıran iş yerlerine ceza yazardım ve çalışan çocukların ailelerine para yardımı yapıp çocuklarını çalıştırmamalarını hakkında bilgilendirip çocukları okula yazdırırdım.
KAMPANYANIN BİR SLOGANI OLSA NE OLURDU?
- Elleri nasır değil kalem tutmalı.
- Gözleri ağaç ve çöp değil, sıra ve öğretmen görmeli.
- Çocuklar kirli kıyafetler değil okul forması giymeli.
- Tarlada çalışmak yerine okulda çalışmalıyım.
- Çocuk okula gitmeli, tarlada güneşin altına değil.
- Çocuklar işte değil, okulda olmalı.
- Elleri nasır değil, oyuncak tutmalı.
- 18 yaşından küçük çocuktur, işçi değil.
- Mendil satmaca değil, mendil kapmaca.
- Fındık bahçesinde değil, oyun bahçesinde.
- Çocukların çalışması çocuk hakları ihlalidir.
- Çocuklarını çalıştırma.
*Bu basın bülteni, Hayata Destek psikososyal destek çalışanları Aygün İbrahimoğlu, Sevda Çimen, Tuğçe Cengiz Kurtdere, Turan Burun ve koruma program takım lideri Remziye Yeşilyaprak’ın kolaylaştırıcılığında hazırlanmıştır.
Yazıyı okuduğunuz ve buraya kadar geldiğiniz için teşekkürler. Şimdi hazır buradayken hayata destek olabilirsiniz.