Türkiye’de 11 ili sarsan 6 Şubat Depremlerinin üzerinden yaklaşık bir yıl geçti. Deprem bölgesinde hem hala acil bir ihtiyaç olan hijyen koşullarının iyileştirilmesi hem de afetten etkilenen kişilerin yaşadığı ekonomik zorluklara çare olabilmek için World Vision Syria Response desteğiyle başlattığımız projeyi, Adıyaman’daki Proje Yöneticimiz Ali Toprak anlatıyor.
Türkiye’nin Güneydoğu bölgesinde bulunan Adıyaman, depremden en fazla etkilenen illerden biri. Depremden önce 630 bin olan nüfusun depremden sonra 200 bine düştüğü şehirde, binaların üçte ikisinin orta ya da ağır hasarlı olduğu tahmin ediliyor. Özellikle merkezden uzak köylerde hem barınma hem de hijyen koşulları hala yeterli seviyede değil.
Depremden en çok etkilenen bölgelerde, en kırılgan kesimleri önceleyerek yürüttüğümüz insani yardım çalışmaları kapsamında, Hatay ve Adıyaman’da ihtiyaçlara cevap vermek için World Vision Syria Response ile ortaklaşa yenilikçi bir proje hayata geçirdik. Projenin Adıyaman ayağında iki farklı çalışmamız bulunuyor. Sahada kurulu olan duş ve tuvaletlerin temizlik ve bakımı için, yararlanıcıların sürece katılımını ve gelir kaynağı elde etmesini sağlayacak şekilde, 3 ay boyunca 20 kişiden maaş karşılığı hizmet alımı yapıyoruz. Ayrıca 900 ailenin 3 ay boyunca hijyen ihtiyaçlarını, anlaşmalı olduğumuz marketlerden satın alarak temin edebilecekleri bir alışveriş kartı sistemi uyguluyoruz.
Proje Yöneticimiz Ali Toprak, projeyi en fazla ihtiyacın olduğu kırsal alanlarda ve hasar görmüş merkezi ilçelerin köylerinde hayata geçirdiklerini belirtirken, ihtiyacın kaynağını şöyle tanımlıyor:
“Depremin üzerinden bir yıl geçti ama afetten etkilenen kişilerin büyük bir kısmı geçim kaynağına erişemediği için mevcut ihtiyaçlarını karşılayamıyor. Kırsalda fiziksel şartlar da oldukça sorunlu. Tuvalet veya mutfak bulunmayan tek odalı konteynerlerin olduğu barınma alanlarında hala tuvalet ve duş ortak kullanım alanı olarak yer alıyor. Özellikle de tuvaletlerin toplu kullanım halinde, bakım ve temizlik ihtiyaçları artıyor.”
Projenin 900 aileye nakit destek sunduğu ‘temizlik için nakit’ (Cash for Wash) ayağında ise Ali, yaklaşık 1400 aileyle görüşüldüğünü aktarıyor: “Adıyaman ve ilçelerine bağlı 146 köyde hızlı ihtiyaç analizleri yaptık. Hanelerin risklerini öğrenmek için 1400 aileyle derinlikli görüşmeler yaptık. Görüşmeler çerçevesinde en kırılgan durumda olduğu tespit edilen 900 aileye destek sunmaya başladık.” Çalışma karşılığı nakit (Cash for Work) kapsamındaysa kriterler, duş ve tuvaletlerin temizleneceği alana yakınlık, geçim kaynağını kaybetmiş olma ve sigortalı bir işte çalışmama olarak belirlendi.
Ali, projenin afetten etkilenen kişilere çok boyutlu etkisini şöyle açıklıyor:
“Maddi sıkıntılar, geçim kaynağının olmaması elbette en can alıcı sorunlardan. Bu proje sunduğu destekle iyi bir örnek oluşturuyor. Öte yandan ihtiyaç analizi görüşmeleri bile tek başına buradaki insanlara iyi geliyor, çünkü onların seslerini duyurmaya ihtiyaçları olduğunu görüyoruz. Özellikle kadınlar kendilerini ifade için alanlar bulamıyor. Geçmişte bazı kurumların yardım sözü verip yerine getirmemesi de topluluk içinde bir güvensizlik yaratmış. Biz hem görüşme yöntemimizde, hem iletişim süreçlerimizde etik ve şeffaf davranıyoruz. Neyi, nasıl yaptığımızı anlatıyoruz ve destek sağlayamayacaksak bile bununla ilgili bilgilendirme yapıyoruz. İnsan onuruna yaraşır bir şekilde, insani yardım ilkelerini ön planda tutarak destek sağlıyoruz.”
Afet bölgesinde hayatın deprem öncesi koşullara dönmesine maalesef daha çok zaman var gibi görünüyor. O zamana kadar sahada, kapasitemiz ölçüsünde, en çok ihtiyacı olandan başlayarak insani yardım operasyonumuzu sürdürecek, hayatı desteklemeye devam edeceğiz.
Gözde Kazaz
İletişim Uzmanı, İstanbul
Yazıyı okuduğunuz ve buraya kadar geldiğiniz için teşekkürler. Şimdi hazır buradayken hayata destek olabilirsiniz.