Saha çalışmalarımıza engel tanımadan devam ediyoruz, çünkü eğitim her çocuğun temel hakkı. Şanlıurfa ekibimizden sosyal çalışmacı Yeliz Gündüz, özel gereksinim sahibi Fulya’nın okula gidebilmesi için neler yaptığımızı anlatıyor.
2018’den bu yana Şanlıurfa Hayata Destek ekibinde sosyal çalışmacı olarak görev yapıyorum; din, dil, ırk, cinsiyet ayrımı olmaksızın tüm çocukların haklarına erişmesi için çalışıyorum. Şanlıurfa, maalesef dezavantajlı çocuklarla sıkça karşılaştığımız bir il. TUİK verilerine göre Türkiye’de yüzde 45,2 ile en yüksek çocuk nüfusa sahip ve okullaşma oranının en düşük olduğu ikinci il de burası. Eğitime erişemeyen çocuklar arasında özel gereksinimli olduğu için okula gidemeyenlerin sayısı da hayli yüksek. İşte o çocuklardan birinin, bize destek için başvuran özel gereksinimli bir mülteci çocuğun, Fulya’nın hikâyesini sizlerle paylaşmak istiyorum.
Fulya 11 yaşında, zihinsel engeli olan bir kız çocuğu. Suriye’den 2013 yılında gelen ailesi 8 kişiden oluşuyor. Okul çağındaki tüm kardeşleri okula giderken Fulya bu yaşına kadar hiç okula gidememiş. Zihinsel engeli olması okuldan uzak kalmasının başlıca nedeni. Hem okul kaydı süreçlerinde ortaya çıkan engeller, hem Fulya’nın özel gereksinimine uygun eğitim programının yer aldığı okulun bulunmaması aileyi umutsuzluğa sürüklemişti. Ancak annesinin kolay pes etmeye niyeti yoktu. İyi ki yoktu… Hayata Destek ile ailenin yolu bu noktada kesişti. Fulya’nın annesi “ne yapabilirim?” sorusuyla bize ulaştı. Anlatmaya başladı; kayıt için birçok okula başvurup okul yönetimlerinden olumsuz geri dönüşler almıştılar, eğitim desteklerinden faydalanabilmek için bu okul kaydının zorunlu olduğunu duymuştu, artık ne yapabileceğini bilmiyordu, tek amacı kızının eğitim almasını sağlayabilmekti, desteğe ihtiyacı vardı.
Anne ve kızının eğitim mücadelesi
Fulya ve ailesinin ihtiyaçlarını tespit edebilmek için önce detaylı görüşmeler yaptım. Okul kayıt süreçleri ile ilgili annesini bilgilendirdim.
Anne ve Fulya ile Rehberlik Araştırma Merkezi’ne (RAM) gidip rapor[1] çıkarmamız gerekiyordu. Fakat öncesinde Fulya’nın okul kaydının yapılmış olması lazımdı. Ailenin adres kayıt bölgesindeki okulda bu defa biz devreye girerek kayıt sürecini başlattık. Okul yönetiminden olumsuz geri dönüşler alınca, çocuğun eğitim hakkının engellenmemesi adına İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nün yolunu tuttuk. Engeli olsun olmasın, mülteci olsun olmasın her çocuğun eğitime erişim hakkının olduğuna vurguyla süreç ile ilgili bir dilekçe yazdık. Dilekçeye olumlu dönüş aldık ve adres bölgesindeki okula Fulya’nın kaydı yapıldı.
Sonrası artık kolay diyorduk ki süreç pek de öyle ilerlemedi.
Rehberlik Araştırma Merkezi’ndeki görüşme sonrası kaynaştırma öğrencisi olmasına karar verilen Fulya adres kayıt bölgesindeki okulda kaynaştırma sınıfı olmadığı için daha uzaktaki bir okula kaydedildi. Servis desteği olduğu için problem yaşamıyordu. Artık Fulya ‘okullu’ diyerek sevinirken okul Fulya’nın tuvalet gibi öz bakım ihtiyaçlarını kendi başına gideremediği gerekçesiyle kaynaştırma öğrencisi olamayacağını belirtti. Yeniden başa dönmek zorunda kaldık.
Yine de pes etmedi
Okulun ifadesini ileten anne ile birlikte tekrar İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nün yolunu tuttuk. Adres bölgesindeki okulda önceden kaynaştırma sınıfı olduğundan tekrar açılabilme ihtimalini zorlamak istedik, bir dilekçe daha yazdık. Fakat bu sefer başvurumuz olumsuz sonuçlandı. Biz de Rehberlik Araştırma Merkezi’ne yeniden giderek tekrar görüşme yapılmasını ve raporun güncellenmesini talep ettik. Görüşme yapıldı ve güncel raporumuz çıktı. Eve uzak fakat yemek ve servis desteği sağlanan bir özel gereksinimli uygulama okuluna gitmesi gerektiği belirtildi. Okul ile iletişim kurulduğunda ise kontenjan olmadığı, bu nedenle sıraya alınacağı söylendi. 2 aylık bekleme sürecinde talebimizin takipçisi olduk, 6 defa kurum müdürünü aradık ve yer açılıp açılmadığını sorduk. Hala yer olmadığını ancak ısrarlı aramalarımızın bitmesi için kontenjan olmasa da bir istisna yapılacağını belirttiler. Böylece Fulya’nın kaydı yapıldı.
Fulya şimdi her gün servisle evden alınıp okuluna gidiyor. Okul motivasyonunun artırmak için eğitim sürecine destek olacak kırtasiye malzemeleri içeren bir okul paketi de ulaştırdık.
Özel ihtiyaçlarımızın olması eğitim almamız önünde bir engel olmamalı.
Biz Hayata Destek Derneği olarak eğitimin her çocuğun hakkı olduğunu savunuyor ve Fulya’nın hikayesinden feyz alarak çocukların eğitime erişim yolunda karşılaştıkları engelleri ortadan kaldırmak için çalışmayı sürdürüyoruz.
Yeliz Gündüz
Sosyal Çalışmacı, Şanlıurfa
Editör: Çiğdem Güner
İletişim Yöneticisi
[1] RAM Raporu: Rehberlik ve Araştırma Merkezlerinde bulunan Özel Eğitim Değerlendirme Kurulu tarafından yapılan eğitsel değerlendirme sonucunda, destek eğitime ihtiyacı olduğu belirlenen özel gereksinimli bireyler için düzenlenen bir rapordur.
*Danışanımızın ismi, özlük haklarına saygı çerçevesinde değiştirilmiştir.
Yazıyı okuduğunuz ve buraya kadar geldiğiniz için teşekkürler. Şimdi hazır buradayken hayata destek olabilirsiniz.