Kademeli olarak yüz yüze eğitimin başlayacağı 1 Mart yaklaşıyor. Pandemi kısıtlamaları sonucu neredeyse bir yıldır devam eden uzaktan eğitime kırılgan gruplar ulaşmakta zorlanırken; geçici koruma kaydı bulunmayan çocuklar içinse uzaktan ya da yüz yüze, okula gitmek ulaşılması zor bir hayal. Hatay’daki Proje Yöneticimiz Elif Cabadak, çocukların eğitim hakkına erişebilmesi için yaptıkları çalışmaları anlatıyor.

COVID-19 tedbirleri kapsamında, 16 Mart 2020’de Türkiye’de yüz yüze eğitime ara verildi; Eğitim Bilişim Ağı (EBA) üzerinden uzaktan eğitim sistemine geçildi. Sonbaharda bir süre devam eden kademeli yüz yüze eğitim deneyimini saymazsak, neredeyse bir yılın ardından belirli sınıflar için 1 Mart’ta yüz yüze eğitim yeniden başlıyor. İsteğe bağlı katılımla başlatılacak olan yüz yüze eğitimde kademeli bir sistem takip edilecek. Ortaokul 5, 6 ve 7. sınıflarda uzaktan eğitim devam edecek; sınavlara hazırlanan 12. sınıf ve 8. sınıflar ise yüz yüze eğitime geçecek. Diğer sınıfların yüz yüze eğitime ne zaman geçeceği henüz net değil; ilerleyen dönemde vaka sayısının seyrine göre eğitim öğretim takviminin ele alınması bekleniyor.

UZAKTAN EĞİTİM ÇOCUKLARIN UZAĞINDA KALDI

Türkiye’de uzaktan eğitimin başladığı, COVID-19 vakalarının ülkede yeni yeni duyulduğu Nisan ayında Antakya, İskenderun ve Altınözü’nde ikamet eden 86 aileyle görüşmüş ve 37 hanede yani hanelerin yaklaşık yarısında çocukların uzaktan eğitime erişemediklerini tespit etmiştik. Ailelerin bir kısmı EBA frekans kurulumunun sağlanamaması, çanak antenlerinin olmaması gibi nedenlerle; 24 aile evlerinde internet, televizyon, tablet ve telefon olmaması nedeniyle; 11 aile ise EBA sistemiyle ilgili hiçbir bilgilerinin olmadığından çocuklarının uzaktan eğitimden faydalanamadığını ifade etmişti.

Öte yandan, uzaktan eğitimden faydalanabilmek için gerekli araçlara sahip olmayan çocuklar, en temel haklarından biri olan eğitim erişemezken; geçici koruma kaydı olmayan çocuklar için durum çok daha zor.

101 ÇOCUK İÇİN EĞİTİM HAYALİ

Geçici koruma kaydı bulunmayan çocukların eğitim hakkına kavuşabilmesi için Hayata Destek Hatay Koruma Ekibi olarak yoğun bir savunuculuk çalışması yürütüyoruz.  Nisan 2020’den bu yana, bu çocukların okula kayıt süreçlerini Hatay İl Milli Eğitim Müdürlüğü ve Antakya İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü ile birlikte takip ediyoruz. Aynı zamanda çocuklara yönelik projelerimizde fonlayıcı kuruluşumuz olan Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu UNICEF ile de deneyim ve sorunları paylaşıyoruz.

Savunuculuk planımız çerçevesinde ‘Hatay Sahasında Çocukların Eğitime Erişimleri ve Yaşadıkları Sorunlar’ konulu bir koruma izleme raporu hazırladık. 1 Ocak-30 Eylül 2020 tarihleri arasında, Hatay’ın Antakya, İskenderun, Samandağ, Altınözü, Reyhanlı, Kırıkhan ve Kumlu ilçelerinde yaşayan çocukları kapsayan bu raporda, 47 kız ve 54 erkek çocuğun, yani toplamda 101 çocuğun geçici koruma altında olmadığı bilgisine yer verdik.

Mülteci çocuklar geçici koruma kaydına sahip olmadıkları için okula kayıt edilemiyor; bununla birlikte bazen geçici koruma kaydına sahip olmaları da temel hak ve hizmetlere erişebilmelerinin garantisi değil. Çünkü geçici koruma kaydına sahip olsa bile kayıtlı olduğu şehirden başka bir şehirde ikamet eden çocuklar, yaşadıkları şehirdeki okula kaydedilmiyor. Bu durum, mülteci kapasitesinin yoğunluğu dolayısıyla geçici koruma kaydının artık alınmadığı Hatay gibi şehirlerde daha büyük bir problem. Örneğin, Hatay’da yaşayan ve danışanımız olan bir aile, yukarıda bahsedilen nedenle geçici koruma kayıtlarını Hatay’dan değil, Samsun’dan çıkartmıştı. Aile, okul çağına gelen erkek çocuklarını Hatay’da okula kaydettirmek istediğinde kayıt talepleri reddedildi. Bunun üzerine aile mahkemeye başvurarak, 5395 Sayılı Çocuk Koruma Kanunu kapsamında korunan eğitim hakkının sağlanmasını talep etti. Hayata Destek olarak bizim de takip ettiğimiz bu dava halen devam ediyor.

Unutmamalıyız ki, uluslararası sözleşmeler uyarınca, mülteci olsun veya olmasın her çocuğun bir isme ve bir kimliğe sahibi olma hakkı bulunuyor. Ayrıca hem 5395 Sayılı Çocuk Koruma Kanunu hem de Çocuk Hakları Sözleşmesi uyarınca, çocuklar kimlik sahibi olmasa dahi eğitime erişim hakkına sahip. Tüm devletlerin, çocukların eğitim ve sağlık hizmetlerine ulaşmasını en azından asgari düzeyde sağlama yükümlülüğü olduğunu akılda tutarak, anne ve babanın resmi kaydı bulunmadığı durumlarda dahi çocukların bu temel hizmetlere erişebilmesi için kimlik kayıtlarının yapılması gerektiğini savunuyoruz.

Pandeminin neden olduğu zorluklarla yüzleştiğimiz bu günlerde ‘yan yana olmasak da beraberiz’ demek Hayata Destek ekipleri olarak en büyük motivasyon kaynağımız. Bu sınavdan geçerken en kırılgan olanları gözetmeye, onların haklarına erişebilmeleri için çalışmaya devam edeceğiz. Hayalimiz, istisnasız her çocuğun eğitim hakkına erişebildiği bir gelecek yaratmak. Unutulmamalı ki bir çocuğun korunması ve sağlıklı gelişiminin sağlanması her yetişkinin sorumluluğudur.

Elif Cabadak
Koruma Proje Yöneticisi / Hatay

Arşiv

Bültenimize Üye Olun

    crossmenuchevron-downarrow-left