Şanlıurfa’da sürdürdüğümüz ‘Kız Çocuklarını Güçlendirme Programı’yla, ergenlik dönemindeki kız çocuklarının sorularını cevaplarken, onlara potansiyellerini gerçekleştirebilecekleri somut fırsatlar ve güvenli alanlar yaratmaya çalışıyoruz. Projede başından bu yana görev alan saha çalışanımız Sevda Çimen anlatıyor.
Biz Hayata Destek Şanlıurfa ekibi* olarak, bir süredir heyecanlı bir çalışma yürütüyoruz. Sahada gözlemlediğimiz ve değiştirmek istediğimiz bir durumun tespitiyle yola çıktık. Özellikle ergenlik çağındaki kız çocukları, yaşları ve cinsiyetleri nedeniyle daha fazla ayrımcılığa maruz bırakılıyor; toplumda ve karar alma süreçlerinde geri planda tutuluyordu. Bu nedenle, bu kız çocuklarının haklarını bilmeleri, kendilerini güvende hissedebilmeleri, yaşamda fırsatlardan eşit yararlanabilmeleri için UNICEF’in desteğiyle ‘Kız Çocuklarını Güçlendirme Programı’nı hayata geçirmeye karar verdik. Bu programın amacından, edindiğimiz deneyimlerden bahsetmeden önce kendi hikâyeme değinmek istiyorum.
BENİM HAYALİM, ANNEMİN HAYALİ
Ben Sevda Çimen. Üç yıldır Hayata Destek’in Şanlıurfa sahasında psikososyal destek saha çalışanı olarak görev alıyorum. Çocuklarla psikososyal destek aktiviteleri ve ebeveynlerle farkındalık çalışmaları yürütüyorum. Kız Çocuklarını Güçlendirme Programı için yola çıktığımızda, bu kadar büyük bir heyecan duymamın sebebi, annemin hikâyesinde gizli. Biz dört kız kardeşiz. Çok küçük yaşlarında annesini kaybeden annem, çocukken mevsimlik tarımda çalışmak zorunda kalmış ve bu nedenle de ilkokuldan sonra okuyamamış. Fakat annem bizi ‘kızlarım okuyacak, kendi ayakları üzerinde duracak’ diyerek büyüttü ve dediğini de yaptı. Türlü zorluklara rağmen hepimiz üniversiteyi bitirdik. Kimimiz öğretmen, kimimiz de sosyal hizmet uzmanı olduk. Bizim hayallerimiz annemin de hayalleri oldu. Ve şimdi hem kendimizin hem de annemizin hayallerini tek tek gerçekleştirmeye çalışıyoruz. Çünkü kız çocuklarının güçlenmesinin önemini bilen bir ailede büyüdüm; şimdi de bu güçlenmenin bir parçası olabilecek bu projede, ekip arkadaşlarımla birlikte yer almanın mutluluğunu ve heyecanını yaşıyorum.
Kız Çocuklarını Güçlendirme Programı’nı uygulayabilmek için ilk adımı 2020 yılının Mart ayında attık ve UNICEF ve UNFPA tarafından Irak’ta yürütülen, o bölgenin dinamiklerine göre hazırlanmış ‘Kız Çocuklarını Güçlendirme Programı’nı kendi sahamız için tekrar düzenledik. Detaylı bir çalışma gerektiren ve yaklaşık bir yıl süren bu dönemde Hayata Destek Toplumsal Cinsiyet Çalışmaları Uzmanı Gamze Karadağ ile Ruh Sağlığı ve Psikososyal Destek (MHPSS) Sektör Yöneticimiz Özlem Çolak’tan destek aldık.
Bu bir senelik içerik çalışmasının ardından, Mart 2021 itibariyle programımızı Şanlıurfa’nın Haliliye, Harran ve Viranşehir sahalarında, salgın koşullarına uygun, gerekli sağlık ve güvenlik tedbirlerini alarak, yüz yüze uygulamaya başladık.
DAYANIŞMA ÇEMBERİNİ GENİŞLETMEK
Bu programla amacımız, kız çocuklarının güçlenmeleri için güvenli alanlar oluşturmak; fiziksel-ruhsal olarak sağlıklı bir şekilde gelişebilmeleri için farkındalık yaratmak, bilgi-birikim ve gelişimlerini desteklemek. Öte yandan, kız çocuklarını yaşam becerileri, üreme sağlığı, toplumsal cinsiyete dayalı şiddetten korunma konularında güçlenmelerine destek olurken hem çocuk dostu alanlar kurmak hem de çevrelerinde kolayca yanıt bulamadıkları, ergenlik dönemine dair bütün sorularına yanıt verebilmeyi de oldukça önemli buluyoruz. Ebeveynlere programı tanıttığımız bir deneyim toplantısında, ergenlikle ilgili doğru bilgiye ulaşmanın ne kadar zor olduğunu, bir annenin şu sözleri oldukça net bir şekilde özetliyordu:
“Ergenlik döneminin ne olduğunu bilmiyordum. Bedenimdeki değişimler beni korkutuyordu ve sürekli saklamaya çalışıyordum. Annem ‘her şeyi kendi kendinize öğrenin’ diyordu; ama ben utanıyordum. Misafir geldiği zaman utancımdan onların yanına çıkmak istemiyordum. Ama şu an çocuklarımız şanslı. Biz onları evde desteklerken, sizler de burada onları doğru olan sağlıklı bilgilerle destekleyeceksiniz. Bu da bizi gururlandırıyor.’
Peki biz bu programda hangi kız çocuklarına ulaşmayı hedefliyoruz? Okula hiç gitmemiş ya da gidemeyen; şiddet ve istismar riski altında olan ya da şiddete maruz bırakılmış; mülteci kız çocukları; tek ebeveynli ailelerde yaşayan, erken yaşta zorla evlilik riski bulunan, sosyo-ekonomik durumu kötü olan, çalıştırılan veya çalıştırılma riski bulunan, aile içinde yakınlarına bakmak zorunda olan kız çocuklarına ulaşmak önceliğimiz. Ama yine de amacımız aslında hiçbir kız çocuğunu dayanışma çemberimizin dışında bırakmamak ve mücadeleye çemberi genişleterek devam edebilmek.
Yaptığımız ihtiyaç analizi çalışmalarıyla hem ebeveynlerin hem de kız çocuklarının ihtiyaçlarını tespit ettikten sonra, pandemi önlemlerinin gerektirdiği şekilde sosyal mesafe, hijyen, maske kurallarına uyarak modülü hayata geçirdik.
9-13 ve 14-17 yaş gruplarına ayırdığımız atölyelerde güven inşası, duygularımızı anlamak, ebeveyn/bakım verenlerle ilişkiler, sorun çözme, özgüven ve üreme sağlığı gibi konuları kız çocuklarıyla konuşuyor, paylaşıyoruz.
“FUTBOL DA OYNARIM, DANS DA EDERİM”
Kız çocuklarının kendini rahat ve güvende hissetmesi, haklarının farkında olması, bedenini, ilgi ve yeteneklerini tanıması bizim için en önemli adımdı. Kız çocukları da, kolaylaştırıcılar olarak bizler de her oturuma büyük bir heyecanla başlayıp büyük bir keyifle bitiriyoruz. Çocuklardan aldığımız geri bildirimler bizi her zaman mutlu ediyor. Bazılarını sizinle de paylaşmak istiyorum:
“Şiddet ve istismarın ne demek olduğunu öğrendim. Kimse bizi yargılayamaz, zarar da veremez.”
“Ben istemediğim sürece kimse bana sarılamaz, öpemez. Kendimi tehlikede hissettiğimde çığlık atarak yardım isteyebilirim.”
“Kız çocukları da futbol oynayabilir. Sadece futbol değil; voleybol, basketbol da oynar, bisiklete de binebilir, dans da edebilir.”
“15-16 yaşındaki biri evlenebilir sanıyordum. Ama 18 yaşına kadar herkesin çocuk olduğunu öğrendim.”
“Kız çocuklarının ergenlik döneminde yaşadığı değişimler ayıp ya da utanılacak şeyler değilmiş. Çünkü bedenimiz bize ait.”
“Pandemi sürecinde benimle aynı yaş grubundaki kız çocukları ile bir araya gelmek ve herkesin benzer süreçlerden geçtiğini bilmek bana kendimi iyi hissettiriyor.”
Biz Hayata Destek olarak, güçlü, kendine güvenen kız çocuklarının toplumları dönüştürebileceğine inanıyoruz. Sadece potansiyellerini gerçekleştirebilecekleri somut fırsatlara ve güvenli alanlara ihtiyaçları var. Yolumuz uzun ve daha yapılacak çok şey var, ama yalnız olmadığımızı biliyoruz!
*Uygulayıcılar:
Haliliye ekibi: Sevda Çimen, Şehriban Kara, Sümeyye Kılıç, Psikolog Gizem Havare,
Harran ekibi: Nazlıcan Cabiroğlu, Psikolog Semra Demir
Viranşehir ekibi: Ayşe Eriş, Zeynep Yel, Sema Düzgör, Psikolog Sibel Lüzum
Sevda Çimen
Hayata Destek Saha Çalışanı / Urfa
Editör: Gözde Kazaz
Hayata Destek İletişim Sorumlusu
Yazıyı okuduğunuz ve buraya kadar geldiğiniz için teşekkürler. Şimdi hazır buradayken hayata destek olabilirsiniz.