Deprem sonrası dönemde, Kahramanmaraş’ta yerel topluluklar bir dayanışma ruhu sergileyerek bölgede iyileşmenin önemli bir paydaşı oldu. Bu topluluklara mikro hibeler ve süpervizyon desteği sunduğumuz Yerelin Liderliğinde Güçlenme programımızda görev alan Semiha, deneyimlerini aktarıyor.

2023 yılında Kahramanmaraş’ta meydana gelen depremler, şehri derinden etkiledi. Bu afet, yalnızca yapıları değil, insanların ruhlarını da sarstı. Ancak bu zor zamanlarda, Kahramanmaraş’ın yerel toplulukları; kadınlar, yaşlılar ve çocuklar, bir dayanışma ruhu sergileyerek birbirlerine destek oldular ve birlikte yeniden ayağa kalkma mücadelesi verdiler. Bu süreçte yerel topluluklar, kültürlerine, coğrafyaya ve topluluğun ortak kararlarına dayanan projeler geliştirdiler. Yerelin liderliğinde güçlenme, bu toplulukların en önemli ilkelerinden biri haline geldi. Her kişinin sesinin duyulması ve toplumsal karar alma süreçlerine aktif katılımı, projelerin daha anlamlı ve sürdürülebilir olmasını sağladı. Bu yaklaşım, toplulukların kendi hikayelerini yazmalarına ve geleceğe umutla bakmalarına olanak tanıdı.

Mayıs 2023 ile Temmuz 2024 tarihleri arasında devam eden projemizde yerel topluluklarla çalışırken edindiğim tecrübe benim için de hem öğretici, hem de umutlandırıcıydı. Bir insani yardım çalışanı olarak onların hikayelerine tanıklık etmek, mücadelelerine destek olmaktan gurur duydum. Yerelleşme çalışmalarının etkisini gördükçe, bu alanda çalışmaya olan inancım ve motivasyonum da yükseldi. Hayata Destek’te proje sorumlusu olarak başlayan serüvenim, şimdi Türkiye Yerel STK İnsani Forumu çatısı altında devam ediyor. Afet çalışmalarında yerelleşmenin önemine dair gözlemlerimi, Kahramanmaraş’ta edindiğim deneyimler üzerinden sizinle paylaşmak istiyorum.

Yerelin Gücü ve Ortak Karar

Kahramanmaraş’ın yerel toplulukları, köy kahvelerinde, mahalle aralarında ve hatta kimi zaman yıkıntılar içinde bir araya geliyordu. Bu toplantılarda birbirlerini dinliyor, bazen hararetli tartışmalar yapıyorlardı. Ancak her seferinde birlikte karar vererek ilerlediler. Topluluklar yalnızca kendi köyleri veya mahalleleri için değil, hizmetlere ulaşamayan her topluluk için projeleri tanıtıyor, anlatıyor ve aracı oluyorlardı. Başta belki de farkında değillerdi, ama bu şekilde tasarladıkları projelerle büyük bir dönüşümü başlattılar. Birlikte hareket etmenin gücünü ve yerelde alınan kararların ne kadar etkili olabileceğini görmüş oldular. Bu süreç, toplulukların sadece bir araya gelmesi değil, aynı zamanda ortak bir amaç doğrultusunda güçlenmeleri anlamına geliyordu. Dayanışma ve yerel liderlik sayesinde, Kahramanmaraş’ta iyileşmenin yollarını inşa edeceklerini keşfettiler.

Deprem öncesi yerel topluluklar; sivil toplum, dernekler ya da insani yardım çalışmaları konusunda tecrübesizdi ve hatta bu alanlara karşı önyargıları vardı. Şimdi birçok farklı kurumla işbirliği halinde yeni projeler geliştiriyorlar, birebir kendileri yereldeki sivil toplumun yapı taşları haline geldiler.

Kadınların Öncülüğü ve Güçlenmesi

Toplumsal cinsiyet rollerinin kadınları olumsuz etkilediği bir ortamda, afet sonrası iyileşme çalışmalarında kadınlar önemli bir rol üstlendi. Toplulukların ihtiyaçlarını karşılamak için başlattıkları projeler, hem toplumsal dayanışmayı artırdı hem de kadınların kendilerine olan güvenlerini pekiştirdi. “Kahramanmaraş’ın merkezine eşim olmadan gittim” diyerek kendi için sıradışı bir durumu ifade eden bir kadın, bu süreçte yerel topluluk içinde geliştirdikleri proje sayesinde iş teklifi aldı. Onun hikayesi, yerel dayanışmanın ve destek ağlarının sağladığı motivasyonun somut bir örneği oldu, diğer kadınlara da ilham verdi.

Toplulukların İsimleri ve Anlamları

Kahramanmaraş’taki topluluklar, kendilerini tanımlamak için ilham verici isimler seçtiler, bu isimler hem dayanışma ruhunu hem de mücadele azmini yansıtıyor:

  • Gençlik Ekipleri: Gençlik enerji ve dinamizm anlamı katıyor. Bireyler dayanışma projelerinde aktif rol alarak, hem kendi hem de topluluklarının geleceğini inşa ediyorlar.
  • Dayanışma Grupları: Bu gruplar, zorlukların üstesinden gelmek için birleşerek, dayanışmanın gücünü simgeliyor. Birlikte çalışarak, her bireyin ihtiyacını karşılamaya odaklanıyorlar.
  • Kelebekler: Değişim ve dönüşümün sembolü olan kelebekler, bu topluluklar aracılığıyla insanların hayatlarında olumlu bir etki yaratmayı amaçlıyor. Küçük ama etkili değişimlerle büyük farklar yaratma hedefindeler.
  • Mücadele Ekibi: Zorluklarla dolu bir süreçte bir araya gelen bu ekip, mücadele ruhunu temsil ediyor. Her bireyin cesaretiyle, dayanıklılıklarını artırarak topluma umut ve güç katıyorlar.

Yeniden Doğuşun Anahtarı: Dayanışma

Kahramanmaraş’ın yerel toplulukları, yaşadıkları acılara rağmen yeniden ayağa kalktılar. Bir topluluk üyesinin şu sözleri aklımdan çıkmıyor: “Bizi kapandığımız kutudan çıkarıp gücümüzü gösterdiniz, umutla dolduk, yeniden doğduk.” Dayanışmanın gücünü keşfeden bu topluluklar, kadınların, yaşlıların ve çocukların öncülüğünde, müthiş işler yapmaya koyuldular. Yerelin liderliğinde güçlenme anlayışıyla, taşıdıkları kültüre ve coğrafyaya duydukları saygıyla hareket ettiler. Bugün olduğu gibi, gelecekte de bu dayanışma ruhunun devam etmesi, Kahramanmaraş’ın yeniden ayağa kalkması ve daha güçlü bir toplum oluşturması için hayati bir rol oynayacak, eminim. Benim somut çıktılarıyla gördüğüm şu; afet bölgesinde dayanışma bugün, sadece acıların üstesinden gelmek için bir yöntem değil, aynı zamanda yerelde güçlü bir sivil toplumun doğuşunun ve iyileşmenin anahtarı.

Semiha İnal
Türkiye Yerel STK İnsani Forumu (TİF)
Kahramanmaraş Odak Kişisi ve Hibe Danışmanı

Arşiv

Bültenimize Üye Olun

    crossmenuchevron-downarrow-left