6 Şubat Depremlerinde en çok hasar alan illerden biri Hatay. Depremden bu yana, Hayata Destek iletişim ekibi olarak işimiz gereği, şehirdeki gelişmeleri doğrudan tanıklıkları dinleyerek, saha ekiplerimizin ve diğer kurumların raporlarını inceleyerek takip ediyoruz. Hayatı yeniden kurma, ayağa kalkma, dayanışma deyince Hataylı kadınları anmamak mümkün değil. Sizi onlardan bir kısmıyla tanıştırmak isterim.
Hayli sıcak bir eylül günü, Hatay’da gastronomi kurslarımızın devam ettiği meslek lisesine vardığımızda vakit öğle saatlerine yaklaşıyordu. Hayata Destek Derneği olarak, World Vision Syria Response finansal desteğiyle yürüttüğümüz geçim kaynağını destekleme projesi kapsamında, temmuz ayından bu yana, Halk Eğitim ile işbirliği içinde burada düzenlediğimiz gastronomi kurslarının mutfağındayız. İki ayrı ekip hararetli bir çalışma içindeydi. Bir yanda ana yemek menüsü hazırlanırken diğer yanda şef, tartoletin marmelatıyla ilgili püf noktaları anlatıyor. İki kursun da katılımcıları ağırlıklı olarak kadınlar. Tüm kursiyerler, şeflerin verdiği yönergeleri dinliyor, not alıyor, uyguluyor. Pür dikkat ve neşeyle çalışan 43 kişi… Birbirleriyle şakalaşarak ve gözle görülür bir takım çalışmasıyla menülerini hazırlıyorlar. Bu yoğun rutin içinde bazı kursiyerlerle küçük sohbetlere başlıyoruz.
Mavi: “Bu atölyede hiçbir engelim yok. Her şeyi gramajla belirliyoruz, pişiriyoruz, süslüyoruz. Özellikle yaş pasta yapmayı öğrendiğim için çok mutluyum. Doğum günlerinde sipariş alabiliyoruz. Ben gerçekten mesleğimi buldum burada.”
Mavi, 25 yaşında. Üniversite mezunu, üstelik tek fakülte değil; açık öğretimle sağlık yönetimi lisans, sosyal hizmet ön lisans eğitimlerini tamamlamış. Kamu personeli sınavlarına hazırlanırken depremi yaşamış. Pastacılık atölyesine başladıktan sonra ise bu işi o kadar sevmiş ki aşçılık alanında diploma sahibi olmak için harekete geçmiş. Uzaktan eğitim kaydını yaptırmış. Sadece kendi için değil bu çabası, annesini de meslek lisesi aşçılık bölümüne kaydettirmiş. Bu dönem, anne-kız beraber aşçılık diploması almak için çalışacaklar. Mavi’nin bu kayıt işlerini çok iyi bilmesi boşuna değil. Ortaokuldayken başlayan ‘sarı nokta’ rahatsızlığı nedeniyle yüzde 85 görme kaybı var. Ancak bu engel, onu hayatta duraksatmamış, tam aksine daha da hırslı ve azimli yapmış.
Mavi depremin tüm rutini yıktığı için onu zorladığını vurguluyor. Ezbere bildiği yollar değişmiş, tanıdık mahallesi yıkılmış. Pastacılık kursuna başlamasıyla yeniden bir rutine kavuşmuş. Kursa gelirken, kursiyer arkadaşlarıyla buluşup yolculuk ediyor. Görme engeli ve deprem yüzünden, iş imkanlarının hayli kısıtlı olduğu Hatay’da yeni bir gelir kapısı da elde etmiş. Şimdi annesiyle birlikte instagram üzerinden sipariş alıp pasta yapıyorlar. Mavi, bu atölyede kendine pastacılık alanında ustalaşma hedefi koymuş.
Vişneli Yaş Pasta Tarifi: Pandispanyanın katmanlarını vişne şurubuyla hafifçe ıslatın. Aralarına bolca krem şanti sürüp vişne taneleri yerleştirin. Üzerini de krem şantiyle kaplayıp vişnelerle süsleyin. Dilerseniz üzerine çikolata rendeleyebilirsiniz. Birkaç saat buzdolabında dinlendirdikten sonra servis yapın.
Yaşam: : "Üzerimdeki kara bulutlar dağıldı. Bu kurs sayesinde umutsuzluk ve mutsuzluk dağıldı."
Yaşam, 56 yaşında, dört kız çocuğu annesi. Depremden önce yirmi yıl kuaförlük yapmış. Eşi yıllardır yurtdışında çalışıyor, bu nedenle dört kızına tek başına bakmış. Çok güçlü, neşeli ve hayat dolu bir kadın. Ancak depremde evi ve kuaför dükkânı yıkılınca büyük bir boşluğa düşmüş. Bir süre Ankara’daki kızının yanında kalmışlar ama Hatay’dan ayrı kalamayıp geri dönmüş. Pastacılık kursuna katılmak ise ona yeniden hayal kurma gücü vermiş. Yaşam şimdi evde tatlı, turşu, börek yapıp satıyor. Kuaförlükten tanıdığı eski müşterileri, artık tatlılarını sipariş etmeye başlamış. En sevilen ürünü ise kömbe.
Kömbe Tarifi: Un, irmik, tereyağı, pekmez ve çeşitli baharatlarla hazırlanan hamuru, içine ceviz ve hurma ekleyerek yuvarlayın. Üzerine kömbe kalıbıyla baskı yapıp şekil verin. Fırında altın rengini alana kadar pişirin ve servise hazır!
Fatma: “Pastaneyi açalım, gece gündüz çalışır orayı ayakta tutarız. Özellikle baklavamızın çok sevileceğini düşünüyorum.”
Fatma 50 yaşında, Suriyeli. Hayatı hep zorluklarla dolu geçmiş. Çok genç yaşta evlendirilmiş, ev içi şiddete maruz kalmış. Kocasını terk edip çocuklarına tek başına bakmış. Suriye’deki çatışmalar sırasında bir bombalamada iki çocuğunu kaybedince diğer çocuklarını yanına alarak Türkiye’ye gelmiş. Deprem öncesinde, Hatay’da büyük oğlu ile birlikte çalışarak hayatlarını sürdürebiliyorlarmış. Depremle birlikte her şey yeniden sıfırlanmış. Fatma bugün mahalleden iki arkadaşıyla kursa gelip gidiyor. Eğitmeni Kamer Hanım, Fatma’nın disiplinine vurgu yapıyor, dayanışmacı ruhunu övüyor. Fatma ise her şey bir yana, yeniden hayal kurabildiği için mutlu, üç arkadaşıyla birlikte küçük bir pastane açmayı hayal ediyor.
Baklava Tarifi: Baklava yufkalarını üst üste dizip her katın arasına erimiş tereyağı sürün. İnce çekilmiş cevizleri yufkaların üzerine eşit şekilde dağıtın. Katları sarıp dilimleyin. Üzerine tereyağı gezdirip fırında pişirin. Şerbeti hazırlayıp soğuduktan sonra sıcak baklavanın üzerine dökün.
Ceyda: “Hedefim, gerekli eğitimleri tamamlayıp ustalık belgemi alarak gerçek bir ‘aşçı’ olmak. Keşke bu kurs biz belgelerimizi almaya hak kazanana kadar devam etse.”
Ceyda’yı mutfakta Hatay’ın ünlü biberli ekmeğinin harcını hazırlarken görüyoruz. Parlak mavi gözleri ve aydınlık gülümsemesiyle bizi selamlıyor. Sohbete başladığımızda deprem lafıyla yüzü gölgeleniyor. Deprem öncesi eşiyle çalışarak kendilerine refah içinde bir hayat kurduklarını söylüyor. Hatay’da tekstil ürünleri satan birkaç dükkânları varmış. Ancak depremde her şeylerini kaybetmişler. Soğuk, çadır, yokluk… Şimdiyse konteynerde yaşamanın zorluklarından bahsederken, özellikle kızlarının güvenliğinden duyduğu endişe gözlerinden okunuyor. "Kızlarımın dışarı çıkmasına izin vermiyorum, veremiyorum, korkuyorum." diyor.
Kızı Feraye ile bu gastronomi kursuna katılmışlar. Anne-kız burada hem öğreniyor hem sosyalleşiyor. Ceyda, yemek yapmayı her zaman çok sevdiğini vurguluyor. Deprem sonrası ellerine ulaşan kısıtlı gıda malzemeleriyle yemek yapıp özellikle çocukların karnı doysun diye konteyner kentte dağıtmış. Elinin lezzetini bilenler ona bir aşçı olarak iş bulmasında yardım etmiş. Fakat ustalık belgesi olmadığı için hayli düşük bir maaşla, hayli ağır bir mesaide çalıştırılmış. Ancak tek gelir kaynakları bu iş olduğundan dişini sıkmış. Eşi motosiklet kazası geçirdikten sonraysa ona bakmak için işi bırakmak zorunda kalmış.
Tam umutsuzluk içine düşmüşken, bu kursun açılacağını komşuları haber vermiş. Hemen kayıt yaptırmış. Şimdi en büyük hayali, gerekli eğitim saatlerini tamamlayarak önce resmi kalfalık, ardından da ustalık sertifikasını almak; yeniden profesyonel olarak aşçılık yapmak ve hak ettiği ücreti kazanmak.
Hatay Biberli Ekmek Tarifi: Ilık su, şeker ve mayayı karıştırıp kabarana kadar bekletin. Zeytinyağı, süt ve tuzu ayrı bir kapta karıştırın, kabaran mayayı ekleyin. Yumuşak hamur yoğurup mayalandırın. İç harç için, biber salçası, baharatlar, susam, zeytinyağı ve kavrulmuş soğanı karıştırın. Hamurdan küçük parçalar koparıp üzerlerine harcı sürün ve 180 derece fırında pişirin. Afiyet olsun!
Birlikte Üretmek İyileştirir
Gastronomi mutfaklarımızda görüyorum ki, el birliğiyle pişirilen yemeklere umut ve hayaller de lezzet katıyor. Eylül sonunda tamamlanan kursların ardından bazı kursiyerler, üç aylık destekle bir işyerinde istihdam edilmeye başladı. Bu azimli kadınların, ilerleyen dönemde de yollarına başarıyla devam edeceğine inanıyorum. Afet sonrası iyileşme sürecinde, birlikte öğrenmek ve birlikte üretmek kuşkusuz çok etkili. Gelir kaynağına erişebilmek ise hayati önem taşıyor. Mesleki yetkinlik kazanan bu kadınlar, depremle sarsılan hayatlarını bugün ellerinin lezzetiyle tatlandırırken bir yandan kendi yaşamlarını, bir yandan yıkılan şehirlerini yeniden inşa ediyor.
Hikayelerini benimle paylaşan Mavi, Yaşam, Fatma ve Ceyda’ya* çok teşekkür ediyorum, yolları açık olsun...
*Kursiyerlerin isimleri özlük haklarını korumak için değiştirilmiştir.
**Bu yazı, 1 Kasım 2024 tarihinde Gazete Oksijen’de yayımlanmıştır.
Çiğdem Usta Güner
Hayata Destek Derneği İletişim Yöneticisi / İstanbul
Yazıyı okuduğunuz ve buraya kadar geldiğiniz için teşekkürler. Şimdi hazır buradayken hayata destek olabilirsiniz.