Hayata Destek İzmir ekibi, iki yılı aşkın süredir toplumun kırılgan kesimlerine yönelik geçim kaynağını destekleme, gençleri odağa alarak mesleki yetkinlikle güçlenmelerine katkı için çalışıyor. Bu çok boyutlu iyileşmenin detaylarını sahada görev alan arkadaşlarımız aktarıyor. 

Senenin başından bu yana insani yardım alanında gündemimiz hayli ağır, hayli yoğun. Kaçınılmaz biçimde kendimizi deprem bölgesine, bu bölgedeki acil ihtiyaçlara cevap vermeye, hayatın yeniden inşasına katkı sunmaya vakfettik. Ancak bu çalışmalar, yalnızca afet bölgesini değil, afetten etkilenenlerin göç ettiği şehirleri de kapsıyor. Hayata Destek olarak biz de yine kaçınılmaz şekilde, ülke genelinde çalışma yürüttüğümüz illerde proje ve faaliyetlerimizi bu yeni ihtiyaç durumuna adapte ettik. Bu çalışma sahalarımızdan biri de İzmir.

İzmir, Türkiye’nin en büyük şehirlerden biri, dolayısıyla iç göçün birincil adreslerinden ve ihtiyaç sahibi kesimin de hayli geniş olduğu bir şehir. Bölgedeki önemli sorunların başında, ülkenin geneliyle ortak şekilde işsizlik geliyor. Özellikle kırılgan kesimdeki genç nüfusun istihdamının desteklenmesi için mesleki yetkinliklere destek, istihdam edilebilirliği artırma insani yardımın odak noktalarından biri. EMPACT by SES programı kapsamında, Hayata Destek ve Birleşmiş Milletler Dünya Gıda Programı (WFP) iş birliğinde yürütülen proje, İzmir dahil Türkiye’nin 5 ilinde işte bu ihtiyaca cevap vermeyi hedefliyor. Hayata Destek İzmir ekibi de 2021 yılının Temmuz ayından bu yana bölgede genç istihdamını desteklemek için çalışıyor. Deprem öncesinde yüzde 50 oranında mülteci nüfusu dahil ederek bu projeyle sosyal uyuma da katkı sunmayı hedefliyorduk. Şubat ayından bu yanaysa önceliğimiz deprem bölgesinden İzmir’e göç etmiş gençlere ulaşmak. Çünkü geçim kaynağının, özellikle de afetten etkilenmiş bu gençler için aynı zamanda bir iyileşme, yaşam kaynağı olduğunu biliyoruz.

Çok boyutlu iyileşmeyi mümkün kılan projenin içeriğini ve anlamını, uygulayıcılarına, proje sorumlumuz Pelin Değer ve saha çalışanımız Nurullah Canşı’ya sorduk.

İstihdamı destekleme projesi, İzmir’de şimdiye dek nasıl bir iyileştirmeye hizmet etti? Bu proje hayatı nasıl destekliyor?

Pelin Değer: Genç İstihdamını Artırmak için Dijital Becerileri Geliştirme Projesi gençlerin istihdam edilebilirliğini artırmaya yönelik yürüttüğümüz kıymetli bir proje. Neredeyse tüm iş alanlarında dijitalleşmeyi konuştuğumuz bir çağdayız. Dolayısıyla işgücü piyasasında ihtiyaçların en belirgin görüldüğü alan da bilişim ve teknoloji sektörü. İzmir’de bu proje kapsamında 2021 yılından bu yana, sosyoekonomik açıdan mesleki eğitimlere erişemeyen 300 gence dijital beceri eğitimleri verildi. Teknik eğitimleri başarıyla tamamlayanlar 3 ay staj yapma fırsatı yakaladılar. Nihai hedefimiz kısa süreli staj olanağı yanında kalıcı istihdamı da desteklemek…

Günümüzde gençlerin mesleki tercih sıralamasında öne çıkan e-ticaret, grafik tasarım, sosyal medya gibi alanlarda eğitim, staj ve istihdama erişim olanağı sağlıyor, gençlerin hayallerini destekliyoruz!

Nurullah Canşı: EMPACT Projesi, pandemi dönemi ve sonrasında dijital işgücüne artan ihtiyaçlar sonucunda tasarlandı. Hedefimiz, istihdam piyasasının ihtiyaç duyduğu alanlarda, özellikle 40 yaş altı genç nüfusu daha yetkin hale getirebilmek oldu. 2021 yılından bugüne bu alanda kariyer yapmak isteyen gençlere ulaşıyoruz. Proje kapsamında gençler çevrimiçi eğitimler alıyor, sonrasında Mesleki İşbaşı Eğitim Programı ile istihdama erişimlerine destek oluyoruz. Bu aslında iki taraflı bir süreç; bir yandan gençlerin istihdam edilebilirliğini artırırken diğer yandan bu işgücüne ihtiyaç duyan firmaları araştırıyor, listeliyoruz. Böylece mesleki yetkinlik kazanmasına vesile olduğumuz gençleri, bu yetkinlikleri değerlendirecek işverenlerle buluşturuyoruz. Kırılgan kesimlerin geçim kaynağına erişerek kendi ayakları üzerinde durabilmesi onlara hem ekonomik güç sağlıyor, hem de rehabilitasyon niteliğinde. Deprem öncesinde birçok mülteci gencin bu iki yönlü iyileşmeyi deneyimlediğini gördük. Depremden sonraki deneyimlerimiz de çok benzer oldu. Geçim kaynağını desteklemenin çok boyutlu bir güçlenmeyi beraberinde getirdiği çok açık.

Bu projede görev almak sizin için nasıl bir anlam ifade ediyor?

Pelin Değer: Çocukluğumuz, ilk gençliğimiz ve hatta meslek seçimimize kadar süregelen eğitim hayatımız, bizim isteklerimiz dışında şekillenirken, yeteneklerimiz ve becerilerimiz çoğu zaman geri plana atılabiliyor. Bazen maddi yetersizlikler sebebiyle istediğimiz eğitimi alamıyor ve iş bulmaya çalışırken yorgun düşüyoruz. Mesleki eğitimler bu aşamada can simidi olabiliyor. Bu nedenle, bu projede görev alırken beni en çok motive eden, gençlerin potansiyellerini ortaya çıkarmalarına yardımcı olmak ve onların istihdama erişerek daha iyi bir yaşam sürmesini sağlama amacına katkıda bulunmak oluyor. Gençlerin mesleki eğitim ve staj yolculuğunda yanlarında yer almak benim için harika bir deneyim. Somut çıktıları görmek, verilen tüm emeği daha da kıymetli hale getiriyor, biz insani yardım çalışanları için de bundan daha değerli bir ödül sanıyorum ki yoktur.

Nurullah Canşı: Bu projede saha çalışanı olarak sorumluluk üstlenmek, kurumumuzun ismine de göndermeyle, gerçek anlamda hayatı desteklediğimi hissettiriyor. Dijital alanda kariyer yapmak isteyen gençlere doğrudan ulaşıyorum, onları dinliyorum, taleplerini duyuyorum. İstekli olmasına karşın, fırsatlara erişemediği için dijital alanda kariyer imkanı yakalayamamış bu gençlerin hedeflerine ulaşmalarına destek olmak; bir şeyleri tamamlayabildiğimizi hissettiriyor. Net ve hayati bir ihtiyaca; geçim kaynağına erişmelerine, meslek sahibi olabilmelerine, toplumda saygın bir yer edinebilmelerine destek sunmuş oluyoruz.

 

Röportaj: Çiğdem Güner, Hayata Destek İletişim Yöneticisi

Arşiv

Bültenimize Üye Olun

    crossmenuchevron-downarrow-left