Deprem bölgesinde Adıyaman’ın Yaylakonak bölgesinden, bu ikinci blog yazısında Kahramanmaraş’ın Büyüknacar Köyü’ne uzanıyoruz. Fay hattı üzerindeki bu ikinci konumda son durum nedir, gelin birlikte bakalım.

6 Şubat 2023 tarihinde meydana gelen depremler, 11 ili kapsayan geniş bir bölgeyi derinden etkiledi. Afetin merkez üssü ise Kahramanmaraş’tı. Şimdi merceği biraz daha yakınlaştıracağım; Kahramanmaraş’ta tam fay hattı üzerinde yer alan bir bölgede, Büyüknacar’daki durumdan bahsedeceğim.

Kahramanmaraş’ın Pazarcık ilçesine bağlı olan Büyüknacar Köyü, 1600 rakımlı dağlık bölgede kurulmuş 190 hanenin yer aldığı, geçimini ekseriyetle hayvancılıktan sağlayan bir kırsal yerleşim alanıydı. Geçmiş zaman kullanıyorum, çünkü depremle beraber bu yerleşim alanı kelimenin tam anlamıyla yerle bir oldu. Büyüknacar’ı ziyaret etmeden önce ekibimizden bölgeye dair bilgileri alıyorum. Şöyle aktarıyorlar; köyde 120 ev depremde tamamen yıkıldı. Kalanlar ağır hasar aldı. Sadece 10-15 ev hasarsız ayakta kaldı. Çok sayıda can kaybı yaşandı. Köye ulaşım, özellikle de Şubat 2023’ün kış koşullarında hayli zor oldu. Bugün, köylülerin bir kısmı civar bölgelerde kurulan konteyner kentlerde yaşıyor, bir kısmıysa köylerinden ayrılmak istemiyor.

Mart ayı sonunda, köye merkezden bir saatlik yol kat ederek ulaştığımızda, yıkımın izlerinin hala göz önünde olduğunu görüyoruz. Toprak yollar bozuk, arabamızla rampalı sokakları tırmanarak bir noktaya kadar ilerleyebiliyoruz. Ziyaret edeceğimiz yere ulaşmak için köyün içinde yürümeye başlıyoruz. Bu sırada etrafa daha dikkatli bakabiliyorum. Hasarlı evlerin önüne kurulmuş barakalar var. Çadırlar kalkmış, kenarlara toplanmış, yerini konteyner barakalar almış. Barakaların yanında yer yer mobil tuvalet, duşluklar var. Köy camiinin yarısı yıkılmış, yarısı ayakta olan tek minaresindeki hoparlörden köy imamının Cuma hutbesi yayınlanıyor. Bu görüntü, Büyüknacar’daki yaşam koşullarının sembolik bir temsili oluyor benim için: yarı yarıya yıkık bir köyde yaşam, bölge sakinlerinin normalleşme çabasıyla devam ediyor.

Biz sokağı yürürken tepelik bir yerden Sevcan’ın* sesini duyuyoruz, “tırmanma yolu çok çamur, buraya çıkmaya uğraşmayın” diyor, kendisi tepeden aşağı inmeye başlıyor. Sevcan, 38 yaşında, güler yüzlü bir kadın. Bizi karşıladığında nereye buyur edeceğini bilemiyor, köyde iki sandalye koyulacak düzlük bulmak zor. Sonra kız kardeşinin konteynerinin önünde oturalım diye karar veriyoruz. Kız kardeşi Neriman ve Sevcan ile sohbete başlıyoruz. “Nasılsınız?” diyorum, aldığım ilk cevap Sevcan’dan: “Ben neyi anlatayım sana, her şey gitti, depremin içinde kaldık biz.” Sevcan depremde 6 çocuğundan ikisini ve eşini kaybetmiş, evi yıkılmış, kendisi ve dört çocuğu enkazın ve kayan toprağın altından çıkarılmış. Neriman ise ailesiyle birlikte o tarihlerde Kıbrıs’ta portakal kesmede mevsimlik tarım işindeymiş. Depremi kendileri yaşamamış ama köydeki evleri yıkılmış, ilk günde akrabalarından haber alamamışlar. Çok korkmuşlar, kısa sürede toparlanıp köye dönmüşler. İki kız kardeşten uzun uzun o ilk anları, sonraki günleri, haftaları dinliyorum. İnsanın ayakta kalma gücünün, tanık olduğumuz sayısız örneğinden biri Sevcan.

Hepimizin bir soluklanmaya ihtiyacı var, izin istiyorum, elimi yüzümü yıkamak için lavaboya gidiyorum. Neriman’ın konteynerinin arka tarafında üstü brandalarla kaplanmış, rampaya oturtulmuş büyük taşlar üzerine sabitlenmiş bir mobil lavabo var. Neriman, başını eğerek suyun akmasının biraz sıkıntılı olduğu belirtiyor, kendisi musluğu ayarlıyor. Lavabodan döndüğümde sandalyelerimizin ortasına masa olarak konmuş bir tabure üstünde çayların servis edildiğini, komşu kadınların da sohbet çemberimize katıldığını görüyorum. Herkes güler yüzle bizi selamlıyor, Hayata Destek hoş gelmiş lafından anlıyorum, ekibimiz burada iyi tanınıyor.

Büyüknacar köylüleri Hayata Destek’i ilk olarak hijyen malzemesi dağıtımıyla tanımış. Bu bölgede deprem sonrasında ve maalesef hala en önemli ihtiyaçlardan birinin hijyen olduğunu vurguluyorlar. İnsani yardım kuruluşu Diakonie Katastrophenhilfe’nin uygulayıcı ortağı olarak, Avrupa Birliği tarafından finanse edilen ve deprem bölgesindeki hijyen ihtiyacına cevap vermeyi hedeflediğimiz proje kapsamında Büyüknacar’a 2023’ün Mayıs ayında destek sunmaya başladığımızı öğreniyorum. Bu müdahalemizin, bölgedeki yaşam koşullarının iyileştirilmesinde çok etkili olduğunu köylüler hep bir ağızdan dile getiriyor.

Köylülerin özellikle vurgu yaptıklarıysa, köylülerle yapılan ihtiyaç tespit çalışmaları sonrası belirlenen hanelere verilen kışlık nakit desteği oluyor. Yine partnerimiz Diakonie Katastrophenhilfe ortaklığında yürüttüğümüz bu insani yardım çalışmamız, kışların hayli sert geçtiği bu bölgede, depremde tüm gelir kaynağını, mal varlığını kaybetmiş olan bölge halkına bir nevi can suyu olmuş. Sevcan, yıkılan evinin yerine hayırseverlerin desteğiyle inşa edilen yeni ahşap evde bu nakit yardımını kullandığını belirtiyor: “Öyle ihtiyaç duyduğum bir zamanda geldi ki destek. Yağmur yağıyordu, elimdeki üç beş eşyam ortada kalmıştı. Ev inşaatında balkona bir çatı koydurdum hemen, eşyaları oraya taşıdım. Evin tuvaletini banyosunu bu sayede yaptırabildim.” Sözü Neriman devralıyor: “Çocuklara kışlık kıyafet, bot aldık. Depremde tüm eşyamız, her şeyimiz gitmişti. Hele ayakkabı çok büyük ihtiyaçtı. Çocukların ihtiyaçlarını kışlık destekle karşıladık.” Nakit yardımdan yararlanan diğer köylü kadınlar da ekliyor; biriken elektrik faturalarını ödemede, kışlık odun-kömür almada, yaşadıkları barakaları kış koşullarına hazır hale getirmede bu nakit yardımından faydalandıklarını ifade ediyorlar.

Sevcan ve Neriman’la sohbetimizin sonunda çocuklarının hayallerini konuşuyoruz. Söz çocuklardan açılınca neşemiz yerine geliyor. Sevcan’ın 8 yaşındaki kızı, depremden önce pilot olma konusunda ısrarcıymış. Şimdi, depremde kaybettiği ablasının hayalini sahiplenmiş, doktor olmaya kararlıymış. Etraftaki kadınlar da söze giriyor, çocukların çoğu hastalara çare olmak için hemşire, doktor olmanın hayalini kuruyorlarmış. İnsanın iyi olma, iyileştirme inadının bir diğer göstergesi olarak çocukların hayallerini zihnime kaydediyorum. Hayata Destek olarak biz de deprem bölgesinde hayatın yeniden kurulması için hayalleri desteklemeye, depremden etkilenenlerin yanında olmaya, iyileşmeye katkı sunmaya devam edeceğiz.

*Tanıklıklarına yer verilen danışanların isimleri, özlük haklarını korumak için değiştirilmiştir.

Çiğdem Güner
İletişim Yöneticisi / Kahramanmaraş

Arşiv

Bültenimize Üye Olun

    crossmenuchevron-downarrow-left