5 yaşındaki Azim*, ailesi tarafından ihmal edilmiş ve şiddete maruz bırakılmış, 6 Şubat Depremlerinin ardından da ailesinden ayrı düşmüş bir çocuk. Halasının yanında kalırken yollarımızın kesiştiği Azim’in güvenli bir hayata adım atması için yaklaşık 1,5 senedir koruma programımız kapsamında destek veriyoruz. Sosyal hizmet uzmanı Nurbahar Tunka, Azim’in hayatına destek olma hikâyemizi anlatıyor.
Afetin ardından güvenli bir alanda temel ihtiyaçların giderilememesi, ekonomik gelirin olmaması, ebeveynlerinden birinin vefatı gibi durumlar özellikle sosyoekonomik seviyesi düşük ailelerde yeni sorunları beraberinde getirdi. Bakım verenlerin aileyi ya da çocuğu terk etmesi, ihmal, istismar, sömürü ve çocuk işçiliği gibi kronik sorunların arttığını gözlemledik.
Azim de bu çocuklardan biri. Depremin ilk zamanlarında Kahramanmaraş çadır alanında ailesinden ayrı düşmüş çocuk olduğu tespit edilen Azim o sırada 4 yaşındaydı. Depremden önce anne ve baba şiddetli geçimsizlik nedeniyle ayrılmış, anne memleketi Suriye’ye dönerken Azim babasının yanında kalmaya başlamıştı. Fakat babası tarafından ihmale ve şiddete maruz bırakılan Azim’in babası şiddet nedeniyle hapse girince çok küçük yaşlarında bir müddet Sosyal Hizmet Merkezi’nde yaşadı, depremden hemen önce de halasının yanında yaşamaya başladı.
Depremin ardından hayatları daha da zorlaşan hala Rena ve eşi, temel ihtiyaçlarını gideremediği, Azim’e bakmakta zorlandıklarını söyleyerek Hayata Destek’e ulaştı. Üstelik, hala resmi vasisi olmadığı için Azim eğitim, sağlık gibi sosyal haklardan faydalanmıyordu. Koruma ekiplerimiz Azim için hemen harekete geçti. Stratejik partnerimiz Diakonie Katastrophenhilfe’nin uygulayıcı ortağı olarak, Avrupa Birliği (AB) tarafından finanse edilen ve deprem bölgesindeki temel ihtiyaçların sağlanmasını amaçlayan projemizde, çocuk koruma ve çocuk güvenlik alanında da olası risklerini en aza indirmek ve ortadan kaldırmak için kapsamlı çalışmalar yürütüyoruz. Bu proje kapsamında öncelikle Halası Rena’nın, Azim’in vasisi olabilmesi için mahkeme başvuru sürecinde tercümanlık ve ulaşım desteği verdik. Ardından İl Göç İdaresi’ne Azim’le ilgili başvuruda bulunduk. Riskli bir çocuk koruma vakası olduğu için Göç İdaresi nezdinde süreci hızlandırmak için savunuculuk yaptık. Böylece Azim’in yeni kimliği ve adres kayıt süreci de tamamlandı; artık güvenli bir ikameti vardı. Bu adres kaydı sayesinde Azim, AB destekli Acil Durum Sosyal Güvenlik Ağı (ESSN) sistemine dâhil oldu ve haneye Azim adına sosyal yardım yatırılmaya başlandı. Ardından Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na bağlı Sosyal Hizmet Merkezi’ne Azim’in sosyal inceleme raporu ulaştırdık. Görüşmeleri takip ederek Azim’e 3500 TL’lik aylık bir sosyal ekonomik destek daha bağlanmasını sağladık. Hala Rena, Azim’in konuşmakta zorlandığını bize ilettiğinde, bir konuşma terapisti desteği almasına yardımcı olduk. Gelecek sene 1. sınıfa başlayacak Azim’in okul kaydının oluşturulması, eğitim hakkına ulaşması için de aileye destek vermeye devam edeceğiz.
Aileye yaptığımız son hane ziyaretinde hala Rena’nın eşi Mahmut, “çok uğraştık, çok zordu ama çok şükür” diyor şimdi: “Azim hep farklı yerlerde yaşıyor, kimse ilgilenmiyordu. Bizim de maddi gücümüz yoktu ama Azim’i de bırakmak istemedik. Şimdi Azim mutlu, biz de mutluyuz. Suriye’deki annesiyle telefonda görüşüyor; bizi de ailesi olarak benimsedi. Çok yakında okula başlayacak, kardeşleri ile de güzel anlaşıyor.”
Azim’le geçirdiğimiz bu zamanda, biz de aileyi benimsediğini, temel ihtiyaçlarının giderildiğini ve kendini güvende hissettiği için aidiyet duygusunun geliştiğini gözlemledik. Onun mutlu olduğunu görmek, kendini güvende hissedebilmesi, ihmalden uzak bir ortamda yaşayabilmesi, hem afet bölgesinde hem de diğer sahalarımızda yaptığımız koruma faaliyetlerinin temel amacı.
*Danışanların isimleri, özlük haklarını korumak amacıyla değiştirilmiştir.
Yazar: Nurbahar Tunka
Sosyal Hizmet Uzmanı / Kahramanmaraş
Editör: Gözde Kazaz
İletişim Uzmanı / İstanbul
Yazıyı okuduğunuz ve buraya kadar geldiğiniz için teşekkürler. Şimdi hazır buradayken hayata destek olabilirsiniz.