Hayata Destek’in ev sahipliğinde çalışmalarına devam eden Türkiye Yerel STK İnsani Forumu’nun (TİF) düzenlediği ‘Birlikte ÇözümlerOrtak Gelecek Çalıştayı’, deprem bölgesinde çalışan sivil ağları ve özel sektörü bir araya getirdi. 11 Ekim’de İstanbul’da düzenlenen etkinlikte öne çıkan başlıklar, ‘kimseyi geride bırakmama’ ilkesini birlikte hayata geçirmenin ve özel sektör ile yerel sivil toplum işbirliklerinin sürdürülebilir olmasının önemi oldu.

Afet bölgesinde çalışan yerel sivil toplum kuruluşlarının koordinasyonunu ve kaynaklara erişimlerini güçlendirmek için kurulan Türkiye Yerel STK İnsani Forumu’nun (TİF), 64 üyesi bulunuyor. TİF, Hayata Destek’in ev sahipliğinde deprem bölgesinde çalışmaya devam ediyor.

TİF’in, The Good Factor, Kore Uluslararası Kalkınma İşbirliği İçin Sivil Toplum Kuruluşları Birliği (KCOC) ve Community Chest of Korea (CCK)  işbirliğinde düzenlediği ‘Birlikte Çözümler, Ortak Gelecek: Yerel Sivil Toplum Özel Sektör Buluşması’, Hayata Destek, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) ve KCOC temsilcilerinin açılış konuşmalarıyla başladı.

Özel sektörün yerel sivil toplumu desteklemek için sahip olduğu kaynakların altını çizen Hayata Destek Yönetim Kurulu Başkanı Emel Şensezgin Mergen: "Yereldeki bir sivil toplumun yoldaşı olmak, sadece bir projeyle geçici olarak değil, hayat boyu birlikte yürümek özel sektör için çok önemli. Kimse geride kalmasın. Bu ancak yerelin yanında yürüyerek olur” dedi.

Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) Özel Sektör Ortaklıkları Portföy Yöneticisi Hansın Doğan ise özel sektörün kalkınmadaki rolünün tekrar masaya yatırıldığı bir dönemde olduğumuzu vurguladı; “Sivil toplum ve özel sektör ilişkilerinde ortaklık, ortak düşünmek, ortak hareket, paydaşlık, etki, etkiyi ölçmek ve görünürlük oldukça önemli” ifadelerini kullandı.

Kore Uluslararası Kalkınma İşbirliği İçin Sivil Toplum Kuruluşları Birliği (KCOC) İnsani Yardım Çalışmaları Başkanı Kyungjoo Lee de afete müdahalede yerele güvenmenin önemine değindi; “depremin ardından şehirlerdeki ihtiyaçları bilen STK’ların herkesten daha iyi bir iş çıkaracağına inanıyoruz. Bu nedenle Hayata Destek ve TİF’le işbirliğimiz bizim için çok önemli” vurgusunu yaptı.

Buluşmanın sunuculuğunu üstlenen Betül Selcen Özer ve Hamit Levent Evci program boyunca destek konuşmacıları ve sivil toplum kuruluşları hakkında bilgiler vererek, özel sektör işbirliklerinin önemine, yerel sivil toplum örgütlerinin küçük kaynaklarla önemli ve etkili işler yaptığına vurgu yaptılar; çalışmaların artması ve sürdürülebilir olması için işbirliklerinin önemli olduğuna dair mesajlar paylaştılar.

Yerelin Sorunlarına Özel Sektör Ortaklığında Çözümler

Birlikte Çözümler, Ortak Gelecek Çalıştayı’nın ilk ayağında, Adıyaman, Hatay, Kahramanmaraş ve Malatya’da çalışan 8 sivil toplum kuruluşu, özel sektörde çalışan ve farklı alanlarda uzman sektör temsilcilerinden, kurumlarının tanıtımı ve hedeflerini özel sektöre aktarmak konularında destek konuşmacılarından mentörlük desteği aldılar. Toplantıdaysa, salonda bulunan özel sektör temsilcilerine bu STK’ların çalışmalarını ve hangi alanlarda desteklenebileceklerini destek konuşmacılarıyla birlikte aktardılar.

İlk olarak Çember Sivil İnisiyatif Derneği'nden Gülfer Kırbaş ve destek konuşmacısı Mehru Öztürk sahneye çıktı. Adıyaman’da kadınlarla birlikte kurdukları Çember’in ilham kaynağının şans, kısmet ve kaderi simgeleyen tanrıça Fortuna olduğunu belirten Kırbaş, “Kadınların iyileşmek için ürettikleri, bir araya geldikleri bu inisiyatif, ürünlerini satarak kadınlara gelir yaratıyor” dedi.

Hatay’da Roman, Dom ve Abdal topluluklarının sorunlarına çözüm için 2021’de kurulan Sivil Düşler Derneği’nden Erkan Karabulut; toplulukların pek çok sorunu olduğunu belirterek; “En büyük meselelerimiz düşük ücretli, güvencesiz çalışan kadınlar ve çocuk yaşta evlendirilen, eğitime devam edemeyen kız ve oğlan çocukları. Kadınlar için bir tekstil atölyesi kurarak kadınların işgücü piyasasında yer almalarını hayal ediyoruz” dedi.

Sivil Düşler Derneği’nin destek konuşmacısı Pelin Kuzey ise söz konusu toplulukların katmerlenmiş bir dezavantajlı yaşam sürdürmek zorunda olduğunu vurguladı. Kadınların iki sene okula gittiği, çocuk işçiliği oranının %24 olduğunu belirten Kuzey, “özel sektörün de desteğiyle hem atölyenin kurulumu hem de atölyeye katılan kadınların iş gücü piyasasına yer almaları için ortaklıklar kurmayı hayal ediyoruz” dedi.

Ardından sahneye Hatay’da çalışmalarına devam eden Hasat Derneği’ndenÖzlem Çolak, Kesra Okumuş ve destek konuşmacısı Feza Turunçoğlu geldi. Ergenlerle sanat ve hak odaklı çalışmalar yapan Hasat Derneği’nin hedefinin daha uzun soluklu programlar yapmak olduğunu belirten Okumuş, “Bunun için ulaşım desteği, materyal, sanatçı işbirlikleri bizim için önemli” dedi.

Destek konuşmacısı Zümre Yıldırım’la çalışan, Buradayız Hatay Derneği’nden Yasemin Ece Yiğitdöl ise 1,5 sene içinde 100 üniversite öğrencisine ve 26 esnafa destek olduklarını aktardı ve bugün hayal ettiklerinin “herkesin erişimine uygun, şehrin hafızasını canlı tutmayı hedefleyen, birçok kesime hitap edecek bir topluluk merkezi açmak” olduğunu belirtti.

Yerele Destek Sürdürülebilir Kalkınma Amaçlarına da Destek

Oturumun ikinci bölümü Adıyaman’da faaliyet gösteren Dayanışma İnsanları Derneği’yle başladı. Dernek adına konuşan Helin Torun, şehirde 500 gençle yaptıkları mülakatlardan hazırladıkları rapora değindi; en önemli ihtiyacın sosyalleşme alanları olduğunu vurguladı: “Şehrimizde gençlerin özgürce arkadaşlarıyla olabilecekleri bir merkez olsun, sorunlarını da orada tartışsın istiyoruz." Destek konuşmacısı Selda Özçalık ise “Afet bölgesindeki insanın anlaşılma ihtiyacını merkezden, üstten, uzaktan anlamak pek mümkün olmuyor. Deprem gibi felaketler bize yerelde olmanın ne kadar anlamlı olduğunu gösterdi” dedi.

Hatay’da engelli hakları odağında çalışan Yaşama Eşit Katılım Derneği’nden Serhat Gökpınar toplumsal bilinçlenmeyi çok önemsediklerini belirterek; “Hayallimiz, engellilerin kendilerini geliştirmeye devam edebilecekleri, işbaşı eğitim alabilecekleri bir merkez kurmak” dedi. Derneğin destek konuşmacısı Pınar Genç ise Türkiye’de 10 milyon engelli olduğuna, aileleri de düşünürsek ülkenin yaklaşık yarısını ilgilendiren bir mesele olduğuna dikkat çekti; “Tek başına bir STK’nın burada bir etkiye ulaşması mümkün değil. Yerel sivil toplumun etkisi bu açıdan da çok önemli. Özel sektör için de direkt olumlu etkiyi görebilecekleri bir destek alanı” dedi.

Ardından, Kahramanmaraş’ta ve Malatya’da faaliyet gösteren Parlak Gelecekler Derneği’nden Ahmet Kepek söz aldı: “Eğitim eşitliği odağında, çocuklarla çalışıyoruz. Gelecek ihtiyacımız sürdürülebilirliği sağlamak. Psikososyal destek, kütüphane projelerimiz için materyal ve gönüllü desteğine ihtiyacımız var.” Destek konuşmacısı Evrim Atalas ise “özel sektörün yerel sivil topluma katkısı, firmaların itibar ve marka değerini artıyor. Sürdürülebilir kalkınma amaçlarına da hizmet etmiş oluyorsunuz” ifadelerini kullandı.

Son olarak sahneye çıkan Deprem Dayanışması Derneği’nden Gizem Güzel, Hatay’da pek çok farklı alanda yaptıkları çalışmaları aktardı, özellikle kurdukları kadın kooperatifine odaklanarak, ”Sloganımız, ‘birlikte üretiyoruz, birlikte güçleniyoruz’. Peki siz ne yapabilirsiniz? Unutulduğumuzu hissediyoruz, deprem bölgesinin unutulmamasını sağlayabilirsiniz. Bir tanışma bile kocaman etkiler yaratılabiliyor” dedi. Derneğin destek konuşmacısı Ömer Ertüm ise, özel sektör olarak sivil toplumla her türlü işbirliğine ve projeye açık olduklarını belirtti; “toplumun refaha ulaşabilmesi için kalkınma ve eğitim anahtar” dedi.

Çalıştay programında ayrıca ağ oluşturma için de verimli bir bölüm yer aldı. Yerel sivil toplum kuruluşları ve özel sektör temsilcilerinin buluşma alanı olan etkinlik yeni işbirlikleri için de bir ilk adım niteliği kazandı.

Etiketler:

Arşiv

Bültenimize Üye Olun

    crossmenuchevron-downarrow-left