Çocuklar için Evrensel Sosyal Koruma

“Hayatımda hiç okula gitmedim, okuma-yazmam bile yok. 7 yaşından beri hep çalıştım. Benim hayalim ne olsun? Bir evimiz olsun. Sokağa atılırız diye korkmayalım. Hayalim bu.”
15 yaşındaki tekstil işçisi Ahmet, Diyarbakır

12 Haziran Dünya Çocuk İşçiliğiyle Mücadele Günü, bireyler ve kurumlar olarak sorumluluklarımızı aklımızda tutarak, birçok farklı boyutu olan çocuk işçiliği sorunuyla hep birlikte mücadele etmemiz gerektiğini hatırlatan önemli bir gün. Bu senenin teması ise ‘Çocuk İşçiliğini Ortadan Kaldırmak için Evrensel Sosyal Koruma.

Çocuk işçiliği, kültürel, çevresel, sosyal ve özellikle de ekonomik faktörlerin etki ettiği çok katmanlı bir sorun. Günümüz dünyasında, salgın, devam eden çatışmalar, derinleşen yoksulluk ve iklim değişikliği gibi etkenler de bu sorunun daha can alıcı hale gelmesine yol açıyor. Dünyada 160 milyon çocuk , yani 5-17 yaş aralığındaki her 10 çocuktan 1’i çalıştırılıyor. Çocukların iş tezgâhlarından uzak tutulabilmesi, sağlıklı büyüme haklarının tesisi için temel ihtiyaçları gözeten entegre sosyal koruma sistemlerinin iyileştirilmesi kaçınılmaz bir ihtiyaç.

Önlem alınmazsa 2022 parlak değil…

Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) ve Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) tarafından yayınlanan yeni rapora göre de sosyal koruma, çocuk işçiliğinin en önemli nedenlerinden biri olan aile yoksulluğunu ve kırılganlığını azaltıyor. Raporda, dünya genelinde 0-14 yaş arası çocukların yaklaşık yüzde 75’inin, yani 1,5 milyar çocuğun aile veya çocuk nakit yardımı alamadığına dikkat çekiliyor. Tahminlere göre, önleme stratejileri geliştirilmediği sürece, artan yoksulluk ve kırılganlık nedeniyle, 2022 sonuna kadar 8,9 milyon çocuk daha çalışmak zorunda kalacak. Bu da bize çocuk işçiliğine karşı kapsamlı sosyal koruma tabanları oluşturmanın ve kalkınmanın itici gücü olarak sosyal koruma sistemlerine yatırım yapmanın önemini bir kere daha gösteriyor. Yetişkinler için insan onuruna yakışır işlerin teşvik edilmesi, böylece ailelerin hane gelirine katkı yapmaları için çocuklara başvurmak zorunda kalmamasının sağlanması da bir diğer kalıcı çözüm önerisi.

Hayata Destek Sosyal Hizmet ve Çocuk Koruma Sektör Yöneticisi Özlem Gegez, sosyal koruma sistemlerinin hem yerel hem de küresel ölçekte önemini şöyle vurguluyor: 

“Çocuk işçiliğinin ortadan kaldırılması için iyi bir denetleme mekanizması işletmenin yanı sıra eğitim, sağlık, hukuk, geçim kaynakları, sosyal koruma gibi çok sektörlü ve kapsamlı projeler geliştirmek ve yatırımlar yapmak gerekiyor. Örneğin; okullarda çocuk işçiliğinin tespiti ve çocukların yönlendirilmesi için koruyucu ve destekleyici mekanizmaların geliştirilmesi, mesleki eğitim merkezlerinin çocuk koruma perspektifiyle kapasitesinin güçlendirilmesi çocuk işçiliğiyle mücadelede bir adım olabilir.”

“Çocuk, İşçi Olmaz!” diyerek…

Çocukların fiziksel, duygusal, sosyal gelişimini olumsuz yönde etkileyen; eğitim, sağlık, oyun ve hatta yaşam haklarını ellerinden alan çocuk işçiliğine karşı ‘ama’sız, ‘fakat’sız bir mücadele vermemiz gerekiyor. Çalıştırılan çocuklar istismar, sömürü, iş kazasından kaynaklanan yaralanma ve ölümlere açık hâle geliyor. İş Sağlığı Güvenliği Meclisi’nin açıkladığı verilere göre; Türkiye’de 2013 ile 2021’in ilk beş ayı arasında en az 513 çocuk çalışırken hayatını kaybetti.

Şu an Türkiye’de yaklaşık 2 milyon çocuğun çalıştırıldığı tahmin ediliyor. Sokaklarda, fırınlarda, atölyelerde, tarlalarda çalıştırılan çocuklar bir yoksulluk döngüsü içinde. Çocuk işçiliğin en kötü biçimleri arasında sayılan tarım, Türkiye’de 5-14 yaş arası çocukların en yoğun çalıştırıldığı işkolu. Yani soframıza gelen yiyeceklerden giydiğimiz giyeceklere gündelik hayatımızın içinde çocuk emeği var. En büyük sorumluluğumuz, işte bu çocuk emeğinin önüne geçmek. Bu konuda kurumların, mekanizmaların yanı sıra en çekirdekte biz vatandaşların da yapabilecekleri var. Çalıştırılan bir çocuk gördüğümüzde Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüklerine, çocuk çalıştıran işyerlerini ise Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Alo 170 hattına bildirmeliyiz. Çocuk işçiliği alanında uzman sivil toplum kuruluşlarına destek olmak ve yönlendirme yapmak da bir hayli önem taşıyor.

Çocuk işçiliğini bitirmek yetişkinler, ebeveynler, kamu, özel sektör, sivil toplum olarak hepimizin sorumluluğunda.

Çünkü hepimiz biliyoruz ve farkındayız: Çocuk, İşçi Olmaz!

Siz de Hayata Destek Olun!
Hayata Destek Derneği, çocuklara yönelik sosyal koruma çalışmaları kapsamında, çalıştırıldığı için okula gitmeyen çocukların; eğitime kaydı ve devamlılığını destekliyor. Çocukların eğitime ve eğitim malzemelerine erişimine siz de destek olabilirsiniz. DESTEK yazıp 4332'ye SMS göndererek, Hayata Destek'e 20 TL bağış yapabilir; daha fazla çocuğun eğitim hakkına erişmesine ve yoksulluk döngüsünden çıkmalarına katkı sunabilirsiniz.

Arşiv

Bültenimize Üye Olun

    crossmenuchevron-downarrow-left